Kuzey Tıp Merkezi

Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:

Kentin en önemli kavşaklarından birinde yer alan bina, yeni düzenlemesi ile, şehrin yeni bir dönüm noktası için kentsel bir işaret ve güçlü bir vizyon oluşturur, onu özüne geri çeker ve mimarlıkta yeni ufuklara pencere açar.

Trabzon’un en önemli kesişim noktalarından birinde yer alan proje, var olan yapının itibar ve önemini yansıtan yeni bir simgesel dönüm noktası yaratmak için mevcut yapıyı tamamen özüne dönüştürmeyi ve yeniden canlandırmayı amaçlıyor.

Yapının tasarım anlayışının önemi büyüktür ve kentin mimari gelişimi için uzun vadeli vizyonun önemli bir parçasıdır. Yapı, 2010 yılında İstanbul Kültür Başkenti etkinliklerinde, (“İstanbul: History, Culture, Architecture Strata” International Exhibition 2010 – Platform for Architecture) uluslararası sergiye davet edilen 36 mimari eser arasında yer almıştır. Yapının tasarım felsefesi ilk defa “2006 Yıldız Buluşmaları KTÜ Konferansları: Necdet Kırhan Yazıcı (NKY)’nın Mimarlıkta Yeni Ufuklar ve Şahmeran (New Horizons in Architectural Design: Şahmeran, 4. Stars Meeting, KTÜ, 2006) isimli sunumunda ileri sürdüğü fikirleri yansıtan bir tasarım anlayışının etkilerini ifade ediyor.

Şehrin doğu-batı ekseni olan Trabzonspor Caddesi ile şimdilerde kentin yeni bir park ve dinlenme alanı olarak düzenlenecek Millet Parkı kavşağında yer alan bina, şehrin en önemli kamusal alanlarından biri olan hareketli bir alana bakmaktadır. 2006’da tamamlanan mevcut bina, günümüzde bir grup göz doktoru tarafından kiralanarak bir göz kliniğine dönüştürülmek istenmiştir. Buna çözüm olarak NKY, yapının yangın güvenliği, tıbbi standartlar ve ihtiyaç programına uygun tadilatlarını ve iç mekân tasarımlarını yeniden yaptı. 

Binada birinci bodrum katta iki adet ameliyat alanı ve bunu destekleyen alanlar yer alır. Zemin kat giriş, hasta danışma ve bekleme alanını ihtiva eder. Birinci kat poliklinik alanlarına, ikinci kat teşhis ve tedavi ünitelerine ayrılmıştır. Üçüncü kat rezerv alan olarak düşünülmüş olup, dördüncü kat ise 6 adet gözlem odasını barındırır. Son teras kat kafe ve dinlenme alanlarını ışık ve yaşam dolu deniz gökyüzü manzarası ile buluşturur.

Dört katlı bina, kendisine güçlü bir görsel kimlik kazandıran akışkan ve dönüşümlü cephesiyle karakterizedir. Enerji ve malzeme tüketimini en aza indirerek yapısal enerji verimliliğe cevap verir. Zemin kattaki ana giriş holü, binanın tasarımındaki anlayışı iç mekâna ve donatılara taşır. Yayalar için yapının iç ve dış sürekliliğini ve geçirgenliğini üç boyutlu bir deneyime dönüştürür. Gün ışığının yapının yüzeyinde akmasını, ışık ve gölgenin ince tonlarının hissedilmesini ve davetkâr bir deneyim yaratmasını sağlar.

Kentin en önemli kavşaklarından birinde yer alan bina, yeni düzenlemesi ile, şehrin yeni bir dönüm noktası için kentsel bir işaret ve güçlü bir vizyon oluşturur, onu özüne geri çeker ve mimarlıkta yeni ufuklara pencere açar.