SEN Yapı Mağazası & Yapı Malzemeleri Kütüphanesi

Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:

Proje, Ankara’nın kendi haline terk edilmiş önemli kentsel boşluklarından Atatürk Kültür Merkezi alanı karşısında, Gençlik Parkı önünde, Ulus’a bağlanan İstanbul Caddesi üzerinde yer almaktadır. SEN Yapı mağazasına dönüştürülen hafif çelik hangar yapısı, kuzey yönünde ahşap hatıllar arasına tuğla döşenerek inşa edilmiş çift katlı “parazit” bir konutu içine alırken, güney yönünde İstanbul Caddesi’ne ulaşarak çarpıcı bir AKM manzarasıyla sonlanır. Ankara’nın en çok ihmal edilen kamusal alanlarından biriyle kurulan bu komşuluk, yapının anlık ihtiyaçlarla dönüştürülen yakın çevresindeki düzensiz “mimarsız” yapı stoğuyla ilgi çekici bir tezat oluşturur.

Yapının ana işlevi yapı malzemelerinin sergilenmesine ve tanıtımına imkan sağlamaktır. Bununla birlikte, sergilenen nesnelerin zor depolanan yapı malzemeleri olması, ürün gamlarının sıklıkla değişmesi ve farklı ürün gruplarını tanıtma ihtiyacı nedeniyle kontrolsüz ve düzensiz bir birikim ortaya çıkmaktadır. Bu noktadan hareketle tasarımı biçimlendiren iki önemli faktör olarak sergilerin sınırlı yaşam süreleri ve kullanıcı inisiyatifi ile dönüştürülebilmeleri gerekliliği öne çıkmaktadır.

Önerilen tasarım, yapının zeminini tamamen boşaltarak küçük ölçekte bir fuar alanı oluşturmaktadır. Sergileme işlevi, kullanıcı inisiyatifiyle sezonluk olarak değiştirilebilen “pavyonlar” aracılığıyla karşılanmıştır.

Bu sayede alışılagelen kalıcı canlı sergi alanları yerini farklı açılardan gözlenebilen değişken tasarım olasılıklarına bırakmıştır. Projenin merkezinde oluşturulan değişken sergi alanı, yapıya eklenen ara kat aracılığıyla farklı kotlardan da gözlemlenebilmektedir. Konuk ağırlama alanı olarak yeniden işlevlendirilen tuğla yapı ise alanın çevresine ve geçmişine dair bir hafıza olarak korunmuştur.

Ara kat, zemindeki sergi alanından farklı olarak uzun süreli toplantılar ve tanıtım etkinliklerine olanak sağlayacak alternatif bir mekân oluşturmaktadır. Mimarlar ve yapı sektörü profesyonelleri için basılı ve sayısal bir malzeme kütüphanesi de barındıran bu mekân, bir cephede sergi alanını üst kottan izlerken, diğer cephede Atatürk Kültür Merkezi manzarası ile sonlanır.

Önerilen tasarım yaklaşımı, hızla durağan ve kontrolsüz depo alanlarına dönüşen benzer kullanımlara bir alternatif oluşturmayı amaçlamıştır. Mağazanın kullanımda olduğu sekiz ay içerisinde tasarlanan pavyonların kullanıcı tarafından dönüştürülmesi, bununla birlikte tasarım dilindeki sürekliliğin korunması, projenin işlevsel sürdürülebilirlik odaklı bir deneme olarak gözlemlenebilmesini sağlamıştır.