Eski ve yeni kent dokusunun karşılaşma noktasında yer alan konumu ile yapı, kullanım açısından bütünleştirici, kütlesel açıdan sınır çizen bir dilde kurgulanmıştır. Kamusal mekânın dışarıda yer aldığı alışılmış anlayışın aksine Opera Binası kamusal mekânı, hem içeride hem dışarıda olabilen bir geçiş mekânında önerilmiştir.