Baksı Müzesi Halk Sanatları Araştırma Uygulama Merkezi
Sinan Genim'in Bayburt'ta tasarladığı, inşaatı 2010'da biten, halk sanatları araştırma ve uygulama merkezi.Sinan Genim projeyi anlatıyor:
Bayburt Türkiye’nin başkenti Ankara’ya 864 km. uzaklıkta, Doğu Anadolu sınırları içinde küçük bir il merkezidir. Bayburt’a 60 km. kadar uzakta yeni adı Bayraktar, eski adı Baksı olan küçük bir köyün yaklaşık 5 km. kadar dışında Çoruh vadisine bakan tepeler dizisinin oldukça mütevazi bir tepesine müze ve araştırma merkezi yapma isteği, bu köyde doğan Ressam Prof. Hüsamettin Koçan’ın en büyük isteğiydi. Koçan bu amaçla “Baksı Kültür Sanat Vakfı”nı kurmuştu. Çeşitli müzakereler yaparak projeleri tartıştık; hemen hepsi yüksek maliyetli, bakımı zor yapılardı. Sonunda Koçan’la bir noktada anlaştık. Bir alçı parçasından küçük bir maket yapmıştı, bir ressam olarak taşıyıcı sistem, ısıtma, aydınlatma gibi fonksiyonları dikkate almaksızın bir yapının gerçekleşebileceğini düşünüyordu. Bir süre maket benzeri objeler, eskizlerle çalıştık. Sonrasında Çoruh nehrini oluşturan vadiyi çevreleyen birbiri üzerine yığılmış tepeler bana ilham verdi. Vadi yönünden bakışta birbirine yaslanmış üç kütle, diğer yönden ise bu kütlelere destek veren ve yapının arazi ile buluşmasını yumuşatan tek bir kütle... Kışın büyük oranda kar altında kalan bölgede, kara karşı da korunaklı bir yapı...
20.000 m2 büyüklüğünde bir alan üzerinde projenin tasarımına ve mühendislik disiplinleri ile koordinasyon aşamasına geçtik. Öncelikle yöresel teknikleri inceledik, kısa sürede bu yapıyı yöresel teknik ve malzeme ile yapmamızın mümkün olmadığını gördük. Bayburt merkezindeki bir hazır beton firması ile birlikte çalışabileceğimizi tespit ettik. Yapının taşıyıcı sistemini üç açıklıklı olarak planlandık ve BS. 20 kalite hazır beton ile BÇ. 3 nitelikle çelik kullanımına karar verdik. Bir etnografya müzesi yapacaktık ve giderek yok olan çevre değerlerini geleceğe intikali için muhafaza etmeyi amaçlıyorduk. Yapının dış görünüşündeki kütlesel tesirin iç mekanda hafifletilmesi gerekiyordu. 7,50 metre aks aralığı ile oluşturulan üç açıklıklı, her aksta dört, toplamda sekiz kolon ile taşınan 840 m2’lik tek bir sergi salonu tasarladık. Bu salonda hem geleneksel sanatlardan hem de çağdaş Türk sanatçı eserlerinden örnekler yer almaktadır. Gerideki 10,30 metre açıklıklı, dilatasyon ile ayrılmış bölümü ise 150 kişilik konferans salonu ve teknik hacimler olarak tasarladık. Üç açıklıklı ana bölümde, eğrisel örtünün yüksek kısmında bir ara kat planladık; bu hem yapının iç mekanının zenginleşmesini, hem de buradan ana mekanda sergilenen objeleri daha farklı bir açıdan görme imkanını sağladı. Bu ara kat aynı zamanda tek açıklıklı bölümün üst katında düzenlediğimiz 10.000 yayına sahip kütüphaneye de ulaşımı sağlamak için kullanıldı.
Yapının üst örtü sistemi beton konstrüksiyon üzerine yapılan su ve ısı izolasyonunu korumak amacıyla çinko ile kaplanmıştır. Çatı için bu yola başvurmamızın temel nedeni yörede çok yağan ve uzun süre erimeden kalan kar problemidir. Eğrisel çatı formu ve örtü sistemi karın bir bölümünün akmasını ve çatıya zarar vermemesini sağlamaktadır. Bölgedeki geleneksel yapıları incelediğimizde, yapının yan cephelerine pencere açmanın kış şartları içinde olumsuz sonuçlar doğuracağını gözlemledik. Bu nedenle bölgedeki çoğu geleneksel yapıda olduğu gibi yapı içine ışığı çatıdan almaya karar verdik. Yapının cephelerini suya dayanıklı kimyasallar katılmış brüt beton olarak bırakmak istedik. Ancak monoton cephe etkisini azaltmak için cephelere eşit aralıklı yaklaşık 30 cm. uzunluğunda seramik objeler monte ettik. Yaklaşık 1570 m2’lik yapının statik projeleri Fonksiyon Mühendislik, Attila Çaydamlı, mekanik ve elektrik projeleri ise Anel Grup, Rıdvan Çelikel tarafından hazırlandı. Yapının ısıtma sistemini bu bölgede doğalgaz olmadığı için elektrikle çalışan üfleme sistemi ile çözdük. Bugün müze Baksı Kültür Sanat Vakfı bünyesinde çalışmalarını sürdürmekte olup süreli sergilere ev sahipliği yapmakta, çağdaş sanat ve yerel sanat atölyeleri düzenlemekte ve bölge halkının katılımıyla yerel halk sanatlarının üretimini ve tanıtımını desteklemektedir. Zaman zaman benden bir yapımı anlatmamı isterler; onu nasıl ve ne şekilde tasarladığımı sorarlar. Anlatmakta güçlük çekerim çünkü yapı nasıl yapılır sorusunun cevabı; bir roman, bir şiir nasıl yazılır, bir müzik nasıl bestelenir sorularına cevap aramak gibidir...