Ofisin Diğer Projeleri
İlgili Projeler

CAJA by Maxx Royal

Bodrum – Türkiye’deki pastoral koylardan birinde yer alan ve GEOMIM & GEO_ID işbirliğinde tasarlanan CAJA by Maxx Royal, uzun süreli konaklama hizmetlerine sahip 22 residencedan oluşan bir tesis.

Tasarımı ve inşaatı toplamda 6 ay süren proje, hem ETSgroup hem de GEO_ID için yeni bir çağı müjdeleyen benzersiz bir adım oldu; projenin mimari tasarımı için görevlendirilen GEOMIM işbirliğiyle, Maxx Royal için yepyeni bir konsept oluşturuldu.

Müşteri ile yakın iş birliği içinde geliştirilen ve Bodrumun Ege kıyısında tatil köyü konseptini yeniden tanımlayan CAJA, konuklarına beş yıldızlı bir otelin hizmetlerinden yararlanabilecekleri ev sıcaklığında bir atmosfer sunuyor.

Yerleşim

Bodrumun ünlü Türkbükü koyuna komşu olan Hebil Koyu, nispeten sessiz, yemyeşil doğanın berrak sularla buluştuğu bir yerleşim bölgesi. GEOMIM’in öncelikli hedeflerinden biri, yalnızca koya vurgu yapan ve koy ile bağlantılı hissettiren değil, aynı zamanda insanların koy deneyimini güçlendiren bir otel tasarlamak.

Bu hedef doğrultusunda residencelar, havuz ve plaj kullanımı için geniş açık ortak alanlar bırakarak yapı yaklaşım sınırının yaklaşık otuz metre gerisine konumlandırılmış. (Tüm kompleks, 10.000 m² inşaat alanının 5.700 m²sinde yer alıyor). Projenin ilerideki etapları da aynı kumsalı paylaşacağı ve genel yerleşimde planlanan yaya aksları ile sahile erişeceği için ortak alanların maksimize edilmesi önemli. Tesiste yer alan tüm sosyal alanlar, konaklama birimlerini sakin ve izole bırakacak şekilde giriş-karşılama alanları ile sahil bandı etrafında kümeleniyor.

Residencelar

CAJA by Maxx Royalde 6 adet 1+1,7 adet 2+1 ve 9 adet 3+1 residence seçeneği sunuluyor. 80li yıllarda Bodrumda revaçta olan ev tarzından izler taşıyan projede, kent kimliğinin ölçek ve yekpare ifadesi ile doğa ve yarı açık ilişkilerle bezenmiş yapılar ortaya çıkarılmak istenmiş. Ahşap kanopilerle gölgelenen zemin ve üst kat teraslar sayesinde, tüm yaşam birimlerinde iç-dış süreklilik sağlanmış.

Kuş bakışı bakıldığında bağımsız bloklardan oluştuğu düşünülen projede, her birim otelin verimli çalışmasını sağlayan teknik odalar, otopark, personel odaları ve servis odaları ile bağlantılı. Bu görünmez tabanın üzerinde yer alan residence birimleri, hizmet ağlarına mekansal olarak bağlı. Ancak hizmet akışı, yaşam alanlarını asla kesmiyor.

Residenceların mekansal organizasyonu, yaşam ve hizmet alanları şeffaf bir sirkülasyon hacmi ile ikiye bölünerek planlanmış. Bu tampon bölge, lineer bir merdiven barındırıyor. Zemin katta hem servis hem de yaşam alanlarına iyi bağlanmış bir açık plan mutfak yer alıyor.

CAJA residencelarındaki her oda, dış mekan erişimine sahip. Alt katlardaki yaşam bahçelerde sorunsuz devam ederken, ilk katlardaki büyük pencereler doğrudan teraslara açılıyor ve koyun muhteşem manzarasını çerçeveliyor.

İç Mekan

İç mekan tasarımında, otelin uzun süreli kullanımı göz önünde bulundurularak, mekan genelindeki ferah ve dingin deneyimi devam ettirebilmek için bakımı kolay, sürdürülebilir malzemeler tercih edilirken kullanıcıları zaman içerisinde bunaltabilecek çarpıcı yüzeyler ve objelerden kaçınılmıştır. Siyah, beyaz ve bej tonlarından oluşan sade bir renk paletiyle GEO_ID, iç mekanlara "sakin bir atmosfer" hissini getirmiştir. Dış mekanlarda kullanan beyaz sıva kaplama içeride de devam ettirilerek iç-dış ilişkisi arasında yumuşak bir geçiş sağlanmış ve bu alanlardaki keskin sınırlar ortadan kaybolmuştur.

Siyah mobilyalar, beyaz duvarlar ve tavanlarla tezat oluşturuyor ve bej seramik yüzeyler ortamı dengeleyerek atmosfere sıcaklık katıyor. Açık bej bir palet, tekstil yüzeylere hakim ve iç mekanları aydınlatıyor. Özel tasarlanmış çerçeveler duvarları süslüyor ve projenin geometrik dilinin eğlenceli bir soyutlaması oluyor. Odaları çevreleyen siyah çizgiler de lüks hissi veriyor. Açık mutfaklar tasarımın merkezinde. Dinamik bir buluşma noktası olarak işlev gören buradaki malzemeler aynı zamanda tampon bölge fikrini destekliyor ve mekansal planlama kararlarıyla mükemmel uyum sağlıyor. Basamaklarda seramikten ahşap kaplamalara geçiş, yukarıdaki çatı penceresine ayak uyduruyor. Minimal dil ile birlikte zıtlıklar yatak odalarında da devam ediyor. Başlıklar büyük yastıklar olarak tasarlanmış olup, yatakların üzerinde zarif bir broş gibi asılı duran aydınlatma elemanları GEO_ID tarafından özel olarak tasarlanmış.

Ortak Kullanım Alanları

Ziyaretçiler 10.000 m² alana hoş bir üst örtüden giriyor. Resepsiyon salonu, butik tesisin yoğun çalışma saatleri olmayacağı düşünülerek bir salon olarak tasarlanmış. Resepsiyon için şık bir çalışma masası seçilmiş, mekan karşılaşmalar için konforlu ve rahat oturma düzenleri ile doldurulmuş.

Bodrumun dokularından elde edilen organik desenler, ortak alanların tamamına hakim. Fitness ve resepsiyon tavanlarında, spa duvarlarında ve restoran zeminlerinde bu desenin farklı yorumları, farklı malzeme ve ölçeklerde görülüyor. Aynalar, desenli tavanlara yerleştirilmiş ve bahçeye dönük ferah bir his veriyor. Spa, masaj, sauna ve buhar odası imkanları ile bütünsel ritüeller için doğal taşlar kullanılıyor. Traverten duvarlarda oluşturulan desenler lake bitişlerle eşleştiriliyor. Dinlenme alanları siyah beyaz kontrastın düz çizgilerini takip ediyor.

Egenin açık hava yaşam tarzından ilham alan restoran, doğayla iç içe rahat bir dış mekan kalitesine sahip. İstenildiğinde dış hava koşullarından izole edilebilmesine rağmen, iç-dış mekanlar arasında belirgin sınırlar yok. Tasarım ekibi, yerel kültürel bağlamdan ilham almış ve alanı doğayla bütünleştirmek için basit ama zarif dillerden yararlanıyor. Mozaik zeminler, iç ve dış mekanlar arasında sorunsuz bir şekilde devam ediyor.

Peyzaj ve Aydınlatma

Peyzaj tasarımının merkezinde, mevcut doğal koşulların restorasyonu ve zenginleştirilmesi fikri var. Zeytin ve palmiye ağaçları, sarmaşık duvar, yer örtücüleri ve yerli bitkilerin kullanımı ile Akdeniz temalarını yansıtıyor. Yöre köylerini andıran mütevazi bahçe düzenlemeleri, istendiğinde yakınlık ve komşuluk bağlantılarını mümkün kılıyor. Atmosfere daha az ışık yayan bir aydınlatma senaryosu düşünülmüş ve binalar yerine yaşam alanlarının loş bir atmosfer yaratacağı bir plan yapılmış.

Sürdürülebilirlik

Bina dış cepheleri, ışık iletimi, güneş kazanımları ve ısı kaybı açısından optimize edilmiş. Beyaz sıva uygulamaları, mikro gölgeler sağlayan ve güneş kazanımlarını azaltan küçük kayalar dahil olmak üzere özelleştirilmiş. Büyük ahşap saçaklar gölgelik sağlamış ve pencereler cephe tasarımına entegre edilmiş ve iklim kontrol sistemlerinin bir parçası olarak geriye çekilmiş. Müşteri tarafından talep edilen yeşil çatılar, yamaç yerleşimleri için daha iyi manzaralar yaratmış ve projenin sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmuş. Çevre duvarlarında Bodrumun yerel taşı kullanılmış. Diğer enerji tasarım stratejileri ise deniz suyunun tüm otelde kullanımı, optimum bina yönelimi, otomatik kontrollü doğal havalandırma ve sulama için yağmur suyu toplama sistemleri.

Künye
Proje Yeri: Bodrum, Muğla
Proje Tipi: Otel / Motel
Proje Tipi Grubu: Konaklama
İşveren: Ets-Maxx Royal-Voyage Hotels Construction Investment Group
Ana Yüklenici: Botam
Peyzaj Mimarlığı: Gürsan Engin
İç Mekan Projesi: geomim, Tuğçe Rizeli Bilgi, Merve Takıs, Oral Hurhun, Samet Durdu
Statik Projesi: Akıncı Proje ve Mühendislik
Mekanik Projesi: Melant Mühendislik
Elektrik Projesi: Aygün Özgen
Fotoğraf: Emre Dörter
İnşaat Bitiş Yılı: 2022
Toplam İnşaat Alanı: 10.070 m2

Pin It
Mimarlık Ofisi
Mimar

Ali Çalışkan

Mehmet Vaizoğlu

Gülnar Ocakdan

Hakan Alıc

Büşra Yılmaz

Sena Özsoy

Melike Sünnetçi