Biopark Ankara'da bir üniversiteye ait bir vadide, ekolojik bir park tasarımı yapılması istenmiştir. Masterplan ölçeğinde yapılan ilk çalışmada İç Anadolu coğrafyasına ait kendine has mikrokliması olan bir vadideki biyolojik çeşitliliğin korunması temel veri olarak ele alınmıştır. Parkın ekolojik prensiplere güncel bir yaklaşım sunması, bir başka deyişle günümüz kentlisinin yaşantısını da ekosistemin içine katabilecek derinlikte olması aranmaktadır. Bu hedef de kullanımın kısıtlanması yönünde değil, tam tersi zenginleştirilmesi yönünde olmalıdır. Ekolojik prensiplerin izlenmesini sağlamak için park üç farklı bölge halinde planlanabilir:
Birinci bölgede yer alan kent parkı yeşile büyük bir ihtiyaç duyan kentlinin, göreceli olarak daha hızlı kullanımına yönelik olabilir. Bu bölümde yeşile hızlı erişim temel prensiptir.
İkinci bölgede ekolojik köy kurgulanarak kendi çapında ekolojik döngüler işletilebilir. Parkta ortaya çıkan atığın doğal arıtma yoluyla tekrar kullanılabilir duruma getirilmesi burada gözetilecek döngülerin temelini oluşturabilir. Biyolojik çeşitlilik ve toplumsal ekoloji de gözetilebilir.
Üçüncü bölgede yeşil rekreasyon ön plana çıkarılarak halihazırda var olan yüksek ağaçlar ve göletlerin sunduğu derin yeşil dokunun deneyimi ön plana çıkarılabilir. Spor ve rekreasyon amaçlı olarak hem kent ölçeğine hem de yerel ölçeğe hitap edebilecek bağlantılar aranabilir.
Kentlinin temel yeşil alan gereksinimi karşılayacak, sosyalleşme amaçlı fonksiyonların yeraldığı bölüm. Parkın yakın ve uzak çevresinden gelecek kentli profiline uygun bir nitelikte tasarlanacak. Birçok kentli aktivite bu bölgede yeşil ile bağlantı halinde yapılabilecek; burada kısa süreli kullanımlar, davetler, restoran ve yeme-içme yanı sıra mangal ve hafif rekreasyon amaçlı kontrollü bölgeler bulunabilir.
Çocuk oyununa uygun düzenlemeler, bebekli kadınlar ve engellilerin hareketine göre planlanmış düzlemler oluşturulacak. Kentlinin araç ile ulaşımını düzenleyecek otoparkların da bulunduğu giriş bölgesinde parkın içindeki temaların ipuçları bulunabilir.
Bu bölge, Biopark’ın kimliğine katkı yapacak şekilde kamusal bir birliktelik oluşturabilecek şekilde teraslar yardımıyla geniş ve ferah bir çanak formunda geliştirilebilir. Üst kısmında otoparklardan girişler bulunurken, batıya doğru restoran ve sosyal fonksiyonlara evsahipliği yapabilecek teraslar yer alabilir. Batı yakasında ise bağımsız kullanımlar için mangal noktaları, çocuklar için oyunlar yerleşebilir.
Mevcut restoran genişletip yenilenerek kullanılabilir. Vadiyi saran terasların yardımıyla Restoran her yöne doğru ilişki kuran, merkezi bir yapı haline getirilebilir.
Güncel bilimsel çalışmaların ürettiği bilgilerin ışığında, ekolojik prensiplerin işlerliğini gösterecek küçük bir model oluşturulacak. Bitkiler, hayvanlar ve diğer canlıların yaşantılarının jeolojik ve atmosferik kuvvetlerle ilişkileri ile insan kullanımının karşılıklı bir denge içinde bulunabileceğinin bir örneği sunulmalı. Ekolojinin temel prensibinin türler ve olaylar arasında karşılıklı etkileşim olduğu gerçeğinden hareketle farklı kullanımlar oluşturulacak: farklı coğrafi bölgelere ait örnek bitkilerin yetiştirildiği seralar ve açık hava arboretumu yanında tarımsal ürünlerin bulunduğu alanlar yer bulacak. Bu ürünlerin besin haline gelme süreci ziyaretçilere gösterilecek. Ekolojik döngülerin dünya, bölge, vadi gibi çeşitli ölçeklerdeki hareketi anlatılabilecek. İnsan yaşantısının bu döngülerdeki girift konumu canlı örneklerle deneyimlenebilecek. Evcilleşebilecek bazı hayvanlara ait barınaklar bulunabilir: kuş evleri, sincap ve memeli hayvanlar için yuvalar, midilli ahırı gibi. Hayvanlarla etkileşim de ekolojik köy bölgesinin prensiplerinden biri olabilir.
Ekolojik köy kısmında yer alabilecek önemli elemanlardan biri de arıtmanın doğal bitkiler ile yapılabilmesi. Bu bölgede ortaya çıkan atıkların, temiz su üretebilecek kadar sağlıklı bir döngü oluşturulması amaçlanabilir. Doğal arıtma sonucunda ortaya çıkan su, göletlerde temiz su olarak kullanılabilir. Arıtmanın yapıldığı alan ise tarımsal ürünlerin beslenmesinde kullanılabilir.
Kentli kullanımının ötesinde orta ölçekli bir orman dokusu içinde deneyimlenebilecek aktiviteler bu bölümde, ağaçların arasında yer alacak. Koşu ve bisiklet gibi sporlar için ağaçların arasındaki parkurların üzerinde dinlenme noktaları oluşturulacak. Dinlenme noktalarının bulunan gözetleme kuleleri, hem doğal havalandırma ile ferahlık sağlayacak, yer yer de kuşların izlenmesi veya duvar tırmanma gibi sporlara izin verecek yapıda olacak. Kulelerde, beklenmedik uzak mesafelere ses iletimi yapabilecek, çocukların ilgisini çeken çanaklar kurulabilir. Bu şekilde farklı noktalardaki kulelerden çocukların birbirleri ile haberleşmelerini sağlayan ses ve ışık (Mors alfabesi) düzenekleri kurulabilir. Şaşırtıcı deneylerle, park içinde zaten uyanmakta olan algısal boyutlara hitap ederken fizik prensiplerine ilgiyi artırmak mümkün olacaktır.
Bu bölgenin kullanımı yeşil ve orman dokusu ile doğrudan temas etmek isteyenleri birinci öncelikle ele alacak şekilde planlanacak. Bunun yanında göletlerin yakın çevresinde yine kentli kullanımını destekleyen ve akademik ortamın yansımalarını taşıyan noktalar bulunacak. Göletlerin iki kıyısı farklı nitelikte olabilir: bir kıyısı yeşilin suya kadar indiği, bitkilerin suyun hemen kenarında başladığı doğallıkta iken, diğer kıyısı ziyaretçilerin vakit geçireceği platformlarla zenginleşebilir. Bu platformlarda su yüzeyinin yankılanma özelliği ile karşı kıyıya seslerini aksettirerek küçük dinletiler gerçekleşebilir.
Bu platformlar konservatuvar öğrencilerine becerilerini değişik bir ortamda geliştirme fırsatı verilebilir: bu sayede bu alana sahip çıkma ve destekleme oranları artırılabilir.
Arazinin kotlarından yararlanan hafif mimari elemanlarla ziyaretçilere zengin bir deneyim verilebilir. Asma köprüler veya göletlerde suyun üzerinde bulunan platformlara yer verilebilir. Su oyunları, suyun sıvı halinin yanı sıra mevsimlere uygun veya tezat olacak biçimde gaz ve katı hallerini de ilginç biçimleriyle sunabilir. Kışın oluşacak buzlanma ile ilginç elemanlar oluşturulabilirken, göletlerde buz pateni gibi sosyal boyutu da bulunan aktivitelere yeralabilir. Biopark genelinde, mevsimlerin etkilerinin izlenmesi önemli bir prensip olabilir: yaprak döken bitkilerin izlenmesinden sosyal aktivitelerin değişmesine kadar bir dizi olay. Göletlerin kenarında kafe gibi birkaç tesis bölgenin kullanımını hem süre, hem de nitelik olarak artıracak.
Bu tesislerin mimarisinde doğal taş ve ahşabın ana karakteri oluşturması yanında örgüsel yüzeyler oluşturacak elemanlara yer verilebilir. Perspektifler oluşturacak, parkın derinliklerinin algılanmasını sağlayan yerleşimler seçilmeli.