Batman Üniversitesi Kütüphanesi
Üniversitenin ana yaya aksına paralel konumlanan kütüphane, arazideki kot farkı kullanılarak, birbirine köprülerle bağlanan üç ayrı kütle içinde tasarlandı. Merkez kütüphanenin uzun kütle içinde çözüldüğü kurguda konferans salonu ve ikinci etapta inşa edilecek ek bina uzun blokla ilişkili iki ayrı kütle olarak ele alındı, arada kalan alan bir iç sokak/avlu olarak düşünüldü. Bitki ve peyzaj altyapısı ile birlikte bu avlunun, yarı korunaklı bir dış mekan olarak kampüs içinde bir toplanma, buluşma sergi ve etkinlik alanı olarak kullanılması önerildi. Yalın bir kitle anlayışının tercih edildiği yapıda, seçilen temel formların sunduğu güçlü tektonik etkinin algısı boşluk ve çıkmalarla vurgulandı. Kütüphane birimlerinin yer aldığı uzun bloktaki iç mekan kurgusunda mekanlar arasında galeri boşlukları ile süreklilik hedeflendi, okuma ve çalışma salonları uzun cephelere yerleştirilerek dış mekanlarla ilişkilendirildi. Kitlesel taşmalarda kullanılan ahşap güneş kırıcı ızgara yapının kimliğini oluşturan bir mimari dil öğesi olarak kullanılırken cepheye paralel uzanan havuz yapının yerle ilişkisini pekiştiren ve kitle perspektifini yansıtan bir eleman olarak değerlendirildi. Konik formlu konferans salonu ve medya kütüphanesi kısmen şeffaf, bir kabuk gibi ele alınan prizmik blok içine yerleştirilerek her yönden algılanabilir bir kütle elde edildi. Kabuk içinde yer alan geri çekilmiş katlar, konik hacmi saran dinlenme ve okuma alanları olarak değerlendirildi, adeta birer iç balkon olarak işlevlendirildi. Kabuk kütle yer yer şeffaflaştırılarak dış mekanla ilişkilendi. Masif yüzeylerde ise geleneksel kaya yerleşimlerinde görülen pencere boşluk oranları ve yerleşim düzenini yorumlayan bir cephe dili kullanıldı.