Fırat Kültür Merkezi

Eskiden Fırat Kültür Merkezi sadece tiyatro faliyetleri ile öne çıkabilen büyük, eski ve kimliksiz bir mekandı. Alan olarak çok büyük olmasına rağmen, mekanlar şekillenemediği için kullanım açısından zayıf kalıyordu. Mekanın genel müdürü ile görüşmemizden sonra daha fazla etkinlik yapılabilecekleri, daha kullanışlı, ve daha verimli özel alanlar yaratabileceğimizi gördük. Öncelikle mekanları tanımladık, fonksiyonlarını belirledik ve plan bazında net bir dolaşım ve kullanım paftası hazırladık. Mekana dair tüm kullanım alanlarını ve gereksimleri gözden geçirince Kültür merkezini en baştan düzenlenlemek gerekti. Bu düzenleme bize sonraki aşama olan Tasarım sürecine dair bir takım ipuçlarını da vermiş oldu. Daha sıcak bir ortam arayışı içinde olacaktık. Bunun sağlanabilmesi için kullanacağımız malzemeler önemliydi. Ama asıl yapmamız gereken bu kimliksiz ve büyük mekanlara ruh katmaktı. Bu sebeple, uçsuz bucaksız alanları çeşitli girintileri kullanmak ve geçirgen separatörler yardımıyla bölerek daha sıcak ve sosyal alanlar elde etmeyi hedefledik. Bu şekilde hem daha çok aktivite yapılabilecekti, hem aktivite alanları net şekilde tanımlanmış olacaktı, hem de mekanın sosyalleşmeye bir katkısı olacaktı. Mekana bir tasarım kimliği vermeye özellikle gayret edildi. Kullanılan logodan yazı fontuna kadar öneriler sunuldu. Tek bir mekan kimliği yaratarak, tasarımda gerçek bir bütünlük hedeflendi. Bu tek mekanın içinde oluşan ve kendi içerisinde bölünerek farklı fonksiyonlara hizmet veren alanların her birisi bu sebeple bir bütün olarak değerlendirildi. Tasarım ve projelendirme süreçleri yaklaşık olarak üç ay kadar sürdü. Proje kabul gördükten sonra başlayan altı aylık uygulama sürecinde ise uygulama firmasına kontrolörlük desteği verildi.