Ofisin Diğer Projeleri
İlgili Projeler

Katılımcı (İpek Baycan Magriso, Şule Ertürk), Uzundere Cemevi Sosyokültürel Merkez Ulusal Mimari Fikir Projesi Yarışması

Mimari açıklama raporu:

BAĞLAM, YAKLAŞIM

Alevilik üzerine

Bugüne dek inançlarını hür bir biçimde yaşayamamış Aleviler azınlık olmalarının da getirisi ile ibadetlerini ve ibadet mekanlarını gizliden gizliye sürdürmüşlerdir. Belki de bu yüzden hiç bir zaman belirli bir tipolojiye sahip olmamış Cemevi yapıları kimliklerini belli edememiştir. Geçmişi çok eski zamanlara dayanan ve inanç içeriğinde yoğun mekânsal imgeler barındıran bir kültür için, bu tür bir yargıyı başka deyişle gizliliği ve baskı içinde varoluşu kabul etmek zor olmuştur. Öz değerleri ve özgün kimlikleri olan Aleviler zengin bir kültürü olan geleneksel yaşam biçimlerinin inançlarıyla birleştirip yaşayan topluluklardır.

Uzundere köyü ve Coğrafyası üzerine

Uzundere köyü, 1700’lerden beri var olan, Karabağlar’ın en eski yerleşimi olan, genelin aksine Alevi popülasyonunun azınlık olmadığı bir köydür. Tahtacı Alevisi olarak tanınan halk, hem toprağı işleyebilecekleri hem de semahlarını dönebilecekleri bir yer aramışlardır. Bölgeye yerleştiğinden beri buradaki Alevi popülasyonu toprağı işlemiş; tütün, zeytin ve incir ekerek tarım ile uğraşmışlardır. Uzundere, nesiller boyunca tüm yerleşiklerinin birbiri ile çok yakın bağlarının olduğu bir köy ve farklı kültürlerden etkilenen geleneklere sahiptir. 

Proje alanı, günümüzde çeşitli kent planlamaları müdahaleleri ile giderek küçülen Uzundere köyü’nün başlangıç noktası ya da bitiş noktası olarak değerlendirilebilecek bir konumda yer alır. Köyden gelen ana ulaşım aksları, arsa ile birlikte sonlanmaktadır. Proje arsası oldukça kamusal, bağımsız ve çarpıcı bir konumda yer almaktadır. Arsa güney bölgesinde yoğun bir ağaç dokusu ile kuzey bölgesinde ise planlanan kamusal bir çocuk parkı ile sarmalanmıştır. Arsa’nın en zorlayıcı öğesi ise hem doğu-batı hem de kuzey-güney yönünde oldukça dramatik bir eğiminin olmasıdır. 

Genel yaklaşım

Uzundere köyünün en uç noktasında yer alan ve oldukça zorlayıcı bir eğime sahip olan bu arsa için geliştirilen proje, sembolik ve simgesel değerlerin çok abartılmadığı, kişiliğini; coğrafyası, yerleşik halkı, ikliminden alan bir önerme niteliğindedir. Mütevazi, canlı, her yaş grubuna ayrı hitap eden, köyün ölçeğine sadık, Uzundere köyünü kucaklayıcı, doğaya ve çevreye saygılı ve günümüzün çağdaş mimarisini yansıtan bir öneridir.

GENEL YERLEŞİM KARARLARI

Alevilere özgü alışkanlıkların ve yaşayış biçimlerinin oldukça ön planda olduğu Uzundere köyünde Cemevi tasarlamak, bu kimliği ön planda tutmayı beraberinde getiriyordu. Cemevi tasarımı köyün kimliğini vurgulamalı, yerleşik halkı simgeleyen bir yapı olacak bir konumda yani arsanın kalbinde var olmalıydı.Yarışmanın ana konusu olan “Cemevi” işlevine sahip yapı, en yüksek kotta kendini gösterir bir şekilde var olmasına rağmen bir yandan da mütevazı bir biçimde çevresindeki topografya ve doku ile hemhal olacak şekilde arsaya yerleştirildi. Park ve Cem meydanı olacak şekilde iki farklı kottan da girişlerin kurgulandığı yapıya, etrafında yer alan rampalar ve merdivenler aracılığı ulaşıldı .Bu şekilde Cemevi Aleviliğin kucaklayıcı kimliğine atıfta bulunur vaziyettedir.

Cem meydanını arsa boyunca takip eden aksta farklı büyüklükte meydanlar tasarlanmıştır. Kültürel ve sosyal işlevleri içeren kütleler, genellikle büyük metrekare ihtiyaçlarını yerin altında gizlerken, meydanları aktive edecek fonksiyonlar yer üstünde bırakılmıştır. Tasarımda kendini ilk bakışta okutan bu yaklaşım köy ölçeğini ve dokusunu koruma yönünde alınan önemli kararlardan biridir. Yapılar, topoğrafya ile hem hal olmuş, bazen topoğrafyaya gizlenmiş bazen hafifçe ortaya çıkmış bazen de tamamen ortaya çıkmış ve kendini okutmuştur.

Eğime ve Arsaya Yerleşim

Arsanın dinamiklerinden biri güney bölümünde yer alan yoğun ağaç dokusu, diğeri ise arsanın yanı başında yer alacak kamusal çocuk parkıdır. Bu veriler arsanın kamusal kullanımını güçlendirecek ve projeyi besleyecek nitelikte olduğundan projenin ana kararlarının oluşumunda rol oynamıştır.

Temel yaklaşım stratejisi, hem parktan uzanan yeşilin hem de yoğun ağaçlandırılmış bölgenin mümkün mertebe arsaya sirayet etmesi ile oluşturulmuştur. Arsanın güneyinde yer alan yoğun ağaç dokusu cenaze meydanını kucaklayan ve Cemevine güçlü fon oluşturan doğal bir yapıdadır. Çocuk parkı olarak kurgulanan park ise yol kotundan çeşitli yaya aksları ile arsanın içinde yer alan meydanlara direk ulaşım sağlamaktadır.  Arsaya yerleşirken her kottan ve her yönden ulaşılabilir mekanlar kurgulamak tasarımcıların önceliği olmuştur.

Arsa’nın kamusal değeri yüksek iki yeşil örtü’ün ortasında; yani arsanın “kalbinde” Cemevi ve cem meydanı yer alır. Tasarımcılar tarafından minimum müdahale edilmek istenen yeşil dokular ile arsanın eğiminin kesiştiği inşa edilebilir ilk noktaya cem meydanı ve Cemevi  yerleştirilmiştir. Cemevinin hem kültür merkezi ile hem de Cemevine hizmet eden diğer yan işlevlerle kuracağı çok yönlü ilişki akıcı bir şekilde kurgulanmıştır.

Başka bir ifadeyle yerleşim kararlarının temelinde bir Zon’lamadan  fikri yer alır. Cem evi’nin arsanın ortasında bir bağlayıcı olarak yer aldığı; kuzey yönünde daha kamusal (kültür merkezi, atölyeler, derslikler, mihman evi v.b.) birimler yer alırken güney tarafında yoğun ağaç dokusu ile izole edilmiş Cemevi destek birimleri yer almaktadır. Proje alanı, program ve eğime uygun olacak şekilde 3 kota ayrılmıştır, her bir kotta birbiri ile ilişkili, birbirini besleyen ve kullanımı sürekli kılan gece gündüz kullanımlı yapılar bir araya gelmiştir. Kültür ve ibadet işlevleri farklı kotlara yerleştirilerek birbirinden ayrıştırılmıştır. Arsanın güney tarafı Cemevi, cenaze evi, yemekhane, muhabbet meydanı gibi işlevlere ev sahipliği ederken, arsanın kuzeyi boyunca uzanan yapı adaları daha çok sosyo-kültürel kullanımları kucaklamaktadır. Proje alanı bu anlamda iki ana bölgeye ayrılmıştır.

Öte yandan arsanın en zorlu parametresi, eğimli yapısıdır. Eğim yönlerini birer aks olarak kabul edip arsanın kuzeyi boyunca bu aksları takip etme yaklaşımı bu zorlu parametreyi avantaja dönüştürmüştür. Arsa ana aksına takılı olarak farklı 3 kotta kurgulanan meydanlar,projenin kendi iç sirkülasyonu sağlamakta, yapılar ise bu meydanlara cephe vererek oluşturulmaktadır. Mevcut eğimlerden yararlanarak hem parkın içinden verilen sirkülasyon aksları ile meydanlara ulaşım sağlanmış,  hem de her yönden meydanlara yaya ve araç sirkülasyonu sağlanmıştır. Ayrıca bu yaklaşım yapıları, farklı kotlardan ulaşılan ve en az hafriyatla her kottan yaşayan kullanımlara dönüşmüştür. 

Erişilebilirlik

Arsaya ulaşım birçok kottan olabilmektedir. Köyün ana aksını takip eden yayalar, çocuk parkından geçerek bazen rampa bazen merdivenlerle meydanlara direk ulaşabilmektedir. Daha mahrem olması gerektiği düşünülen cenaze meydanına ise arsaya hizmet eden ana akstan giriş sağlanmaktadır.

Öte yandan araçlar ve servisler için arsa çevresinden bir ring düşünülmüştür. Arsanın köye bakan tarafında sadece yaya girişleri bulunurken, otopark ve servis girişleri projenin arka tarafında tasarlanmıştır. Eğimden faydalanılarak kurgulanan araç girişleri alt kotlarda yer almakta, bu sayede araç sirkülasyonu ve yaya akışın birbirinden ayrılmıştır.

Arsada yer alan farklı araç girişleri, farklı zonlara hitap etmektedir. Cem ve cenaze alanı için kurgulanan otopark cenaze avlusunun altında yer alır. Kamusal kullanımlara yönelik olarak tasarlanmış kültür merkezi ve sosyal birimler otoparkı ise arsanın en alt kotunda kurgulanmıştır. Arsada yer alan bütün kullanımlar için geliştirilen servis giriş çıkışları, sosyokültürel birimlerin ihtiyaç duyduğu personel ve servis otoparkları ara kotta kurgulanmıştır.

Meydanların Oluşumu

Meydan kavramı hem Cemevleri için hem de bölge coğrafyası için oldukça önemlidir. Bu sebeple eğim aksına takılı, merdiven ve rampaların tasarım öğesi olarak kurgulandığı ayrı kotlardan beslenen ve birbirine akan farklı boyutlardaki meydanlar kurgulanmıştır. Bu kurguda meydanların çevre ile ilişkisi, meydanların meydanlar ile ilişkisi, meydanların yapı ile ilişkisinin iyi kurgulanması, eski yerleşimlerin kotlara yayılmasındaki karakteri göstermektedir. Özellikle zaman içinde kendiliğinden oluşan köylerde olduğu gibi yapılara yaslanan basamaklar, farklı kotlara geçişler ve ara kotları iki taraftan kullanan yapılar fonksiyonların kendi içindeki ilişkileri güçlendirmektedir.  

Yukarda açıklanana tasarım kararları ile eğimin domine ettiği bu zor koşulları avantaja çevirilir, Cemevinin yanı sıra meydanları aktive ve hizmet edecek nitelikte işlevleri açığa çıkarılır, gece ve gündüz kullanımı sağlanmaktadır. Öte yandan meydanların boyutları yapıların gölgelerini verimli bir şekilde kullanarak ölçeklendirilmiştir.  Oluşturulan iç meydanlar üç ana kimliğe sahiptir ve işlevlerine göre adlandırılmışlardır: Cem meydanı, Hayat Meydanı ve Hak Meydanı.

Cem Meydanı olarak tanımlanan +11.00 kotunda; Cemevi, aşevi, muhabbet meydanı ve sergi salonu meydana bakan birimlerdir. Cemevi ile birlikte çalışan bu mekanların meydana bakıyor olması, birlikte çalışmalarından aldıkları gücü gösterir. Yemekhane ve sergi işlevi kullanım zamanlarında kendi kabuklarından çıkarak meydanı canlandırmaktadır. Gece ve gündüz kullanımının sürekliliğini ise sergi mekanı ve gece daha çok kullanılan Cemevi sağlamaktadır.  

Sergi birimi ayrıca ziyaretçileri alıp alt katta yer alan kültür merkezine taşıyan ara kota yerleşen işlevlerden biridir. Fuaye gibi de çalışmaktadır. Bu mahal köy halkının kermes gibi lokal aktivitelerine de cevap verecek nitelikte kurgulanmıştır. Cem Meydanı ise halkın kurduğu organik pazarlara ev sahipliği yapar. Muhabbet evinin gündüz ve gece kullanımlarından ve gençlerin buluşma mekanı olmasından faydalanan cem meydanı; oldukça etkilidir.

Köyde yaşayanlar ana yol kotundan geniş ve eğimli bir yaya yolununu  kullanarak bu meydana ulaşır.

Hayat Meydanı olarak tanımlanan +7.00 kotu, kültürel ve sosyal işlevlerin kalbi görevini görür, gece gündüz aktif olabilecek kullanımlara ev sahipliği yapar. Kültür merkezinin fuayesi olarak da kullanılan kültür meydanı; kütüphane, kahvehane, derslikler ve yönetim birimlerine cephe vermektedir. Bütün bu işlevlerin birbiri ile bir araya gelmesi meydanı aktif hale getirmekte, köyün her yaştan ziyaretçileri için bir karşılaşma mekanı oluşturmaktadır.

Park kotundan gelen yaya akslardan biri engelli erişimine de uyum sağlayacak şekilde rampalaştırılmıştır ve bu meydan kotuna direk erişim sağlamaktadır.

Hak Meydanı olarak adlandırılan +3.00 kotu,  derslikler, atölyeler ve mihman evi ile çevrelenmiştir. Ziyaretçiler için kurgulanan mihman evi arsanın yol ulaşımına en yakın noktalardan birinde konumlanarak, kendine yarı izole bir alan tanımlar. Cepheleri geniş bir boşluğa bakar ve mahremiyeti sağlar. Atölyelerin ve dersliklerin iki katlı yapısı kotlar arasında sürekli sirkülasyonu mümkün kılmaktadır.

Cenaze  Meydanı, arsanın köyden ulaşılabilirliği oldukça kolay bir noktasındadır. +11.00 kotunda yer alan bu meydan Cemevinin arkabölümünde yer alması sebebiyle izole sayılan, mevcut yeşil doku tarafından korunaklı bir hale gelen bir lokasyondadır. Arsa’nın en sessiz ve huzurlu bu bölümünde konumlandırılmış cenaze evi, kendi iç avlusuna sahiptir. Cenaze evi’nin yanı sıra, gündelik hayatta ve sosyal aktivitelerde çokça karşılaşılmaması gereken kurban kesim alanı, mutfak servisleri, cenaze aracının yaklaşımı gibi gereklilikler ve servisler, Cemevinin altında ve yemekhanenin sırtlarında kurgulanmıştır. Kendine ait otoparkı olan cenaze ve yemekhane servis alanı sistemin işlerliği için oldukça verimlidir.

Yapılaşma Kararları:

Kültür merkezi, sergi alanları ve otopark gibi doğal ışık almaya ihtiyaç duymayan ve köy ölçeğinin dışında metrekarelere gereksinim duyan işlevler peyzaj içine gömülecek şekilde konumlandırıldı. Köy ölçeğinde yapılaşmanın ve köy dokusunun sürekliliği için bir ve iki katlı  yapıların meydanlar etrafında yerleştirilmiştir. Bu şekilde gömülü yapıların dışında kalan yapılar  alt kotlara yerleşerek Cemevini en üst noktada bırakmaktadırlar. Arsaya gömülme, arsanın doğal eğiminden maksimum şekilde faydalanarak gerçekleşmiştir.

Kütleler oluşturulurken parçalı bir yapı dili kullanılmıştır. Bu yapılar tekilliği ile değil, biraraya gelişleri ve bütünle kurdukları ilişkileri ile anlamlıdır. Yani parçalı yapının bütünde oluşturduğu kurgu onu yaşar kılmaktadır. Arsaya yerleşen yapılar köye bakan sırtlarda daha küçük açıklıklarla köy dokusuna uyum sağlarken, iç meydanlara bakan yüzlerinde çok daha geçirgen cephelere sahiptirler. Alevi topluluklarının kabullenici ve kucaklayıcı şeffaf yapısı bu iç dünyada kendini göstermekte, ve çoklu kullanımlara kucak açmasına imkan sağlamaktadır. Bu şekilde doğal ışık ve havalandırmayı verimli kullanılmasını da sağlanmıştır.

Peyzaj

Korunan mevcut yeşil doku, yapılacak olan çocuk parkı ile güçlü bir yeşil dokusu olan arsada farklı peyzaj öğeleri kullanılarak desteklenmiştir. Arsanın yanında bulunan ve planlanan çocuk parkına, minimum müdahale ile birlikte tasarlananan yaya aksları ile bağlanmıştır. Park’ta yer alan yeşil doku meydanlara yaklaştıkça gittikçe seyrelip yapılara dönüşmektedir.

Peyzaja eklenen ağaçlar, önerilen incir, zeytin, gül, selvi ağaçlarıdır. Meydanlarda sert zeminler, yarı sert zeminler, ağaçlar ve su öğeleri kulanılmıştır.

Malzeme

Projede kullanılan malzeme sıkıştırılmış topraktır. Çağdaş, yerel ve doğal  bir malzeme olan toprak Alevilik inancı için anlamlıdır. Toprak özdür. Başlangıçtır. Doğayla hem hal olmanın halidir.

Toprak, plastisitesi nedeniyle kullanılmaya başlanmış ilk yapı malzemelerinden biridir. Temin sorununun bulunmaması, kolay şekillendirilebilmesi, taş ve ahşap kullanımına göre görece daha zahmetsiz olması insanlık tarihi boyunca sıkça kullanılan bir ana yapı malzemesi olmasını sağlamıştır. İklimsel koşullara ve kullanım alanına göre farklı biçimlerde kullanılabilen ve kolay temin edilebilen malzemedir.

Öte yandan toprak malzeme iklimsel değerler göz ününde bulundurulduğunda da doğal iklimlendirme için çok avantajlı bir yapı malzemesidir.

Toprak malzeme kullanılacağı yer ve amaca göre hazırlanır ve yapı malzemesi olarak kullanılır. Projede dış ve bölme duvar, döşeme oluşumlarında kullanılmıştır.

Döşemedeki kullanımlarda, modern gereçler ile toprak döşemeler doğrudan sıkıştırma yöntemiyle tamamlanabilmektedir. Sıkıştırma işleminin tamamlanmasının ardından koruyucu bir tabaka olarak döşemeye çeşitli organik reçineler yedirilir.

MEYDAN EVİ

Konumlanışı

Tasarımcıların kaygılarından biri Cemevinin formunun, ibadet mekanı olduğunun ipuçlarını her açıdan vermesi ve davetkar olmasıdır. Bu sebeple dikeyde arsanın en yüksek, köyden ve merkezin her yerinden en görünür kotunda konumlandırılmasıdır. Yatayda ise projenin başından tasarıma yön veren iki yeşil bantın, yani iki önemli yeşil dokunun neredeyse bir kesişim noktası olan bu alana yerleştirilmesidir.

Bu yerleşim birçok soruya net cevaplar verebilmektedir; öncelikle en erişilebilir hale gelmesi ve farklı kotlardan engelsiz ulaşım sağlanabilmesidir. Öte yandan Alevi felsefesinin yapı taşı olan doğa öğelerin kalbinde yer alması, yer ile hemhal olması ve bu algıyı hem  içten hem dıştan okutabilmesidir.

Alevi inancına göre evrensel tanrısal bilgiler vardır. Sırra erişmek ancak kemale erişmek ile olur. Bu sır herkese açık, ulu orta değildir. İbadethane bu sırra erişme mekanlarından biridir. Öyleyse ibadet gizli olmalıdır. Gizli ve mütevazi olan ibadethanenin de bir güç ve üstünlük gayesi olamaz.

Planimetrisi

Cemevi evrenin küçültülmüş bir modelidir(mikrokozmoz). Dört duvarındaki fiktif dört kapı, sekiz yönü gösteren örtüsü ve zemini,  fiktif düşey ekseni mevcuttur.

Meydan evinin  iki farklı kottan girişi bulunmaktadır.

+14.00 kotundaki girişten ön avluya girilir. Ön avluda ayakkabılık ve sirkülasyon alanları bulunmaktadır. Ön avludan eşikten geçilerek Cemevine girildiğinde tam karşıda post makamı bulunmaktadır, bu duvarlarda Alevilik için çok önem taşıyan resim ve fotoğrafları sergilemek için panolar yer almaktadır. Arsanın mevcut yeşilinin yoğun olduğu yönde ise büyük bir açıklık bulunmaktadır. Bu açıklık doğaya açılan pencere olarak yorumlanmıştır. Bu açıklığın konumu dışardan içerinin çok görünmediği ama içeriden doğayla buluşma noktası olan bir yerdedir. Aynı zamanda doğal ışık ve havalandırma faydalanılmaktadır. Bu açıklığın bir yanında sönmeyen ocak bulunmaktadır.

+11.00 kotundaki girişi ise Cem Meydanındandır. Burası da cem meydanı kotundaki ön avlu niteliğindedir. Yukarıya çıkılarak Meydan evi ibadet alanına gidilir. Bu katta lokma odası, hazırlık odaları ve gerekli ıslak hacimler yer alır. Meydan evinin birinci katında ise dede odası ve toplantı odası bulunmaktadır.

Geometrisi

En sade haliyle dörtgen şeklinde olan planimetirisi, içinde yer alan sekizgen oturma yerleri ile daha rahat seyir alanları oluşturulurken, bu izin kontrastı da çatıda Cem mekanları için önem ve anlam taşıdığını düşündüğümüz ibadetin kutsallığını vurgulayan ışıklığa dönüşmüştür. Yine bir doğa öğesi olan Gök ile birleşmeyi temsil eder.  

Kabuğu yine toprak malzemedir ve yine çevresi toprakla bütünleşir.

Yapı arsaya iki farklı kotta rampaların ve merdivenlerin yumuşattığı bir biçimde oturur. Böylece yere aitlik olma zeminle birleşerek sağlanır.

Künye
Proje Yeri: İzmir, Karabağlar
Proje Tipi: Cemevi, Kültür Merkezi
Proje Tipi Grubu: Katılımcı

Pin It
Mimar

Şule Ertürk

İpek Baycan Magriso