Milano Gourmet Restoran ve Şarküteri
İstanbul, Nişantaşı’nda bulunan restoran Slash Architects ve İpek Baycan Architects tarafından tasarlandı.Tasarımcılar, projeyi anlatıyor:
Milano Gourmet tasarlanırken doğal malzemenin hem gastronomik olarak hem de yapısal olarak mekanın her yerine yansıdığı ve mekan ile bütünleştiği bir tasarım hedeflendi.
Şarküteri, şarap mahzeni ve restoran-bar kimliğinin buluştuğu bir mekan olan Milano Gourmet tasarlanırken tüm bu kimliklerin tasarımcılar tarafından farklı hiyerarşilerle konumlandırılması birbirini beslerken bir yandan da kendilerine özgü bir şekilde yerleştirilmesini gerektiriyordu. Nişantaşı’nın en gözde sokaklarından biri olan şakayık sokakta yer alacak mekan hem mütevazı bir mahalle barı hem de dünya markalarının Türkiye’de satın alınabileceği bir şarküteri niteliğinde dizayn edildi. Tarihi doku içinde yer alan mekanın dekorasyonu da İtalyan kimliğini yansıtmalı, malzeme tercihlerinin yanı sıra yaratacağı sıcaklık ile ziyaretçilerine özgün bir mekanda olduğunu hissettirmeliydi.
Dışardan mekana yaklaşırken öncelikle yeşil tonlarının hakim olduğu cephe dikkat çekiyor. Kiremit tonlarındaki tenteler ve cephe boyunca yer alan bitkiler ile mekan organik kimliğini sokaktan itibaren yaşatmaya başlıyor. Giriş cephesi ise mümkün mertebe şeffaf bırakılan bir yapıda Nişantaşı ziyaretçilerine mekanın kendini göstermesini sağlıyor. Mekanın şarküteri kimliğini bir soğuk dolap kesiti ile gösteren giriş cephesi bu anlamda oldukça sıra dışı bir görünümde.
Bir şarap mahseni, şarküteri ve tadım merkezi kimliğine ek olarak mahallenin barı kimliğine bürünen restoranın planlaması girişten itibaren mekansal olarak da ikiye ayrılan mekanın kimliklerinin iki kat boyunca ayrışırken beraberliğini yine de vurgulaması ile şekillendi. 250 m²''''den oluşan iki katlı mekana, iki katın arasında yer alan sahanlıktan giriliyor. Bu sahanlığı alt kata bağlayan şarap kitaplığı, mekanın iki katlı kimliğini kurgularken şaraphanenin şaraplarını da mekanın duvarları boyunca sergiliyor. “Şarap mahzeni” kurgusunun modern bir şekilde yorumlandığı mekan; şarap zenginliğini hem iç mekandan hem de cepheden algılanır biçimde sergiler nitelikte.
Giriş sahanlığının hemen üst kotunda yer alan restoran ve bar tüm cephelerden görünür ve ışık alır şekilde planlandı. Yere kadar uzanan doğramalar yaz aylarında dış mekan ile bütünleşmek adına katlanarak korkuluğa dönüşüyor. Bu sayede cam kenarına yerleşen ziyaretçiler kendini dış mekanda hissediyor ve iç-dış ayrımı ortadan kalkıyor. Tüm mekan gibi restoran kısmının da duvarları ve tavanları aynı toprak sıva ile tamamlanmış durumda. İtalya’nın kırsal bölgelerinde olduğu gibi toprak ve kil sıvanın mekanda kullanımı ile kullanıcıların kendini başka bir bağlamda hissetmeleri hedeflendi. Doğal ve sıcak malzemeler ile şekillenen kitaplıklar, kütüphane, yeşil duvar ziyaretçileri şehir hayatının gündelik sıkıntılarından uzaklaştıran öğelere dönüşüyor. Restoran için tasarlanan farklı oturma alternatifleri, şömine köşesinde yer alan sıcak sohbet mekanı ile sonlanıyor. Bar bölümünde yer alan kokteyl kurgusu ise mekanın yemek dışı saatlerde dahi her daim yaşaması için ölümsüz bir ortam sunuyor.
Alt kat kullanımına gelecek olursak, girişte bizi karşılayan şarap kütüphanesi bizi alt kattaki şarküteri ve satış bölümüne doğru yönlendiriyor. Şarküteri kimliği Milano Gourmet’in Nişantaşında yıllardır hafızalara kazınan bir kullanımı olduğundan giriş kotundan itibaren bu şarküteri kimliğini göstermek tasarımcılar için önemli bir parametre oldu. Alt katın bir cephesi boyunca yer alan soğuk dolaplar sayesinde ziyaretçiler istediği ürünlere kolayca ulaşıyor. Diğer cephe boyunca mekanda yer alan içki seçenekleri ise mekanın bu anlamdaki zenginliğini vurguluyor. Şarküteri bölümünün sonunda yer alan “özel kav” niş şarap seçeneklerini korunaklı bir biçimde sergiliyor ve mekanın kalbinde yer alıyor.