HE Evi

Yapı,190 m2 oturum alanı üzerinde 120 m2 kapalı alanı ile ebeveyn yatak odası, banyo, çocuk odası ve yaşam alanından oluşmaktadır. Yatay düzlemde çelik taşıyıcı sistemle tek katlı olarak planlandı. İki çocuklu İzmirli ailenin kır evi olarak kullanmayı planladığı yapı, ailenin genel gereksinimleri, değişen yaşam koşulları ve arazinin şartları dikkate alınarak tasarlandı.

Günümüzde değişen yaşam koşulları pandeminin de etkisiyle bireysel olarak kent içinde yaşayan insanları yeniden yaşamlarını sorgulamaya ve planlamaya sürükledi. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar, iş ve ev döngüsünde yüksek tempoyla çalışırken apartmanlarda betonarme binaların içerisinde doğadan ve doğal yaşamdan ne kadar uzaklaştıklarını bu dönemde daha da hissettiler. Urla projesi, tam da bu süreçte filizlendi. Yapı olabildiğince şeffaf, iç ve dış ilişkisi gözetilerek tasarlandı. Kullanıcının doğal yaşamın bir parçası olma hissini pekiştirecek kurgu, planlamanın önceliği idi ve buna bağlı olarak evin üç cephesi sürekli uzun bir cam duvar olarak düşünüldü.

Yapının çelik kolonları, iç mekan dışında konumlandırılarak cam duvarlar çatı saçakları ile korunaklı hale getirildi. Dış cephe yüzeyinde yapıyı saran ahşap latalar, belli noktalarda zemin kotuna kadar uzatılarak hem yatak odaları için gerekli mahremiyeti sağlayan, hem de iç mekanın güneş ısısı alımını dengeleyen yarı geçirgen bir tül örtü gibi kullanıldı.

Ahşap latalar ile gölgelenen açık terasta çatı düzlemini delip geçen selvi ağacı ve salonun arka bahçeye bakan yüzüne korunaklık sağlayan moloz taş duvar, yatay yapıyı tamamlayan dikey ve yatay öğelerdir.