İlgili Projeler

Urla 75.Yıl Cumhuriyet Bulvarı ve Bülent Baratalı Bulvarı Kentsel İyileştirme Projesi

Proje raporu:

BULVARIN KENTSEL İMGESİNİN KURGULANMASI

Bulvar üzerinde ve yakın çevresinde yaptığımız analizlerin en önemli sonucu, bulvarın Urla’daki kentsel hayat adına sahip olduğu önemi karşılayacak bir kentsel mekan kalitesi sunamaması, sadece var olan ticaret hacminin ve nüfus artışının baskısıyla gelişmiş, özellikle yayaların yaşamsal zorunlulukları nedeniyle tercih edilir ve doğrudan motorlu araç trafiğine öncelik veren bir mekansal organizasyona sahip olduğudur.  Halbuki Urla’nın en önemli yaya ve araç aksını oluşturan bulvarın, sosyal hayata ilişkin pek çok farklı işlevi yerine getirmek ve kamusal alanlar üzerindeki hayatın da niteliklerini arttırmak gibi rolleri olduğu unutulmamalıdır. Yani hem Urla’yı ziyaret edenler hem de Urlalılar için bulvarı belli bir kentsel konfor düzeyi içinde kullanmak, bulvar üzerinde nitelikli zaman geçirebilmek, ya da en azından nitelikli bir ulaşım deneyimi yaşayarak kent içindeki varış noktalarına ulaşmak bulvarın sunduğu asal nitelikler olmalıdır.

Kentsel mekan imgesi açısından üç farklı bölgede incelediğimiz bulvarın bütünlük içerisinde algılanabilmesi için öncelikle bulvar üzerinde kentsel mekanı oluşturan ve kamusal mülkiyet içerisinde yer alan tüm öğeler belli tasarım prensipleri ve seçimlerine göre oluşturulmalıdır. Örneğin kaldırım ve yol kaplama malzemeleri bütünleştirilmeli, kaldırım ve yapı ilişkisi standartlaştırılmalı ve malzeme seçenekleri sınırlandırılmalı, ağaçlandırma standartları getirilmeli, sokak mobilyaları ve ışıklandırma mümkünse tüm kent merkezi de dikkate alınarak seçilmeli ve yeniden tasarlanmalıdır. 

Bugün kent merkezlerinde motorlu araç trafiğinin engelsiz akması için yol genişletme ya da yol ekleme ile ulaşım sorununun çözülemeyeceği,  bu tür çözümlerin kent merkezlerindeki trafik yükünü de arttırdığı anlaşılmıştır. Özellikle Urla merkezi gibi eski bir tarihi merkezin büyümesi şeklinde oluşmuş kentsel dokulara bu tür müdahalelerin yapılamayacağı açıktır. Bu nedenle bulvarın maruz kaldığı trafik yükü ve hızı azaltılarak, merkeze motorlu araçla gelmenin teşvik edilmediği, ya da motorlu araç park yerlerinin merkezden uzaklaştırılarak sorunun çözüldüğü senaryoların tercih edilmesi daha doğru olacaktır.

Bu genel karardan hareketle özellikle 1. ve 2. Bölgede park yerlerinin kaldırımdan uzaklaştırılması ve yol genişliğinin azaltılarak, yaya ve bisiklet gibi alternatif ulaşım araçlarının teşvik edilmesi gerekir. Bulvarın alternatiflerinin olmaması tamamen yayalaştırılması olasılığını ortadan kaldırmaktadır,  ayrıca ticaret işlevinin sorunsuz sürdürülmesi adına yavaş da olsa kesintisiz bir motorlu araç trafiğinin bulunmasında fayda vardır. Bu nedenle önerimiz bulvar üzerinde trafik hızını azaltacak yüzey ve genişlik düzenlemeleri yapmak, kaldırım genişliklerini arttırmak, bisiklet ve moped trafiğini rahatlatacak kulvarlar önermek yönündedir. Kaldırım genişliklerinin artması hem ticaret açısından hem de yaya trafiği açısından yarar sağlarken, araç trafiğini dolaylı olarak yavaşlatacaktır. Urla’ya ait tümel bir park yeri planlaması bu proje kapsamında ele alınmamış olsa da, proje dışında bu tür bir planlamanın yapılmasında fayda vardır.

Genel itibariyle bulvar yürünebilecek bir eğime sahiptir. Halihazırdaki kaldırımlar özellikle 1. Bölgede basamaklandırılarak inşa edilmiş, bina-yol-yaya ilişkisi adına bir çok zorluk çıkartan bu durum çözüm beklemektedir ve bulvarın düşük eğimi sürekli bir kaldırım yol ilişkisi kurmak açısından elverişlidir.  Kent merkezinin mekansal sürekliliği, 1. ve 2. Bölgenin yaya ve araç akışı ve mekan niteliği açısından bütünleştirilmesi, yani  eğitim, kültür ve rekreasyon işlevlerinin, kamu ve ticaret işlevlerine gerekli bağlantılar yapılarak eklenmesi ile mümkündür. Bulvar açısından bakıldığında bulvar tasarım özelliklerinin 1. ve 2. bölgede aynı şekilde sürdürülmesi doğru olacaktır. 1. ve 2. Bölgenin işlevsel yapısı, yoğun yaya kullanımı  ve engelli erişiminin halihazırda olmadığı düşünüldüğünde, kaldırımın yol ile hemzemin hale getirilmesi yaya hareketlerinin sürekliliği ve engelli erişimi ihtiyacının giderilmesi açısından avantaj yaratacaktır. Kaldırım ve araç yolu ayrımı, park etmeyi ve motorlu araç trafiğini engelleme için konacak babalar yoluyla sağlanacaktır.  Varolan kaldırımlar tasarlanmamış olduğundan,  sadece yüzey kaplaması ve engelli uyumlandırmasının yapılması ile kentsel mekanda yaşanan pek çok sorunun çözülemeyeceği açıktır.

Bugün dünyada pek çok ülkede özellikle kent merkezlerinde kaldırım ve yolun hemzemin olarak tasarlandığı, “shared space” (paylaşılan mekan) kavramı çerçevesinde şekillendirilen çözüm seçenekleri yaya hareketlerinin artışı, ekonomik hayatı canlandırması ve kamusal alanları daha yaşanılır kılması nedeniyle de tercih edilmektedir. Sokak tasarımı, yol güvenliği ve trafik akışına radikal bir bakış açısı değişikliği  öneren “shared space” kavramı  Yaya ve araçların arasındaki kaldırım yüksekliği, tabela yoğunluğu, yaya ve araçlar arası diğer bölücüler gibi görsel ve  fiziksel dağınıklığın ortadan kaldırılıp insanların hareketlerine ve kamusal alan kullanımlarına öncelik veren “shared space” anlayışı malzeme kullanımı ve detaylandırma üzerinden kamusal mekanları yeniden tariflemektedir.

Önerimiz 3. Bölgede kaldırım genişlikleri, bisiklet şeridi, malzeme özellikleri, kent mobilyası ve aydınlatma elemanlarının benzer tutulması yönündedir. Kısmen 1. ve 2. Bölgelerde kaldırımlardan uzaklaştırarak azaltmayı önerdiğimiz park yeri sayısını telafi etmek nedeniyle, kısmen de motorlu araç trafiği yoğunluğunun düşük olması nedeniyle 3. Bölgede araçlar bulvarın iki yakasına yaklaştırılarak park edilebilir.  Trafik hızının 3. bölgede artması ve bulvarın iki yakası arasındaki yaya trafiğinin yoğun olmaması nedeniyle kaldırımlarla yol arasında yükseklik farkı olmakla beraber, yaya geçitlerinin düzenlendiği noktalarda yol zemini kaldırım yüksekliğine getirilerek hemzemin yaya geçitleri oluşturulmakta ve aynı zamanda hız kasisleri de düzenlenmektedir. Bu bölgede bisiklet yolu kaldırıma paralel, motorlu araç yolu ile aynı zemini paylaşacak  ve araç yolundan babalarla ayrılacak şekilde önerilmektedir.

Bulvar boyunca elektrik telleri yer altına alınmalı orta refüjdeki ağaçların sayısı belli bir peyzaj estetiği gözetilerek yeniden düzenlenmelidir. Halihazırda orta refüjde farklı türde ve yükseklikte palmiyeler bulunmaktadır. Bu ağaçların ince ve yüksek gövdeli olanları tercih edilerek korunmalı, motorlu trafik için sakınca yaratan ve gereğinden sık dikilmiş olan alçak gövdeli olanları ise parklara taşınmalıdır. Refüj üzerinde tek tür, yani dar gövdesi ile yüksek palmiye ağaçlarının tercih edilmesi bulvarın kamunun belleğine yerleşecek imgesi açısından da daha tercih edilir bir durum oluşturacaktır. Aydınlatma elemanları ve kaldırıma park etmeyi engelleyecek babaların da yerleştirilmesi ile oluşturulacak yeni bütünlük sayesinde bulvar nitelikli bir perspektife kavuşacaktır. Bulvar üzerinde kaldırımlarda bulunan ve belli tasarım kriterleri gözetilmeyerek seçilmiş ağaçlar arasında yetişkin ve taşınması mümkün olmayanlar korunmalı, bu ağaçlar dışında kalan diğerleri taşınmalı, gölge ve yaya dolaşımı özellikleri göz önünde bulundurularak kaldırımlar için tek bir tür ağaç seçilmelidir. 2. bölge ve özellikle 3. bölgede kaldırımlara dikilmiş olan pek çok top çam bulunmaktadır. Topçamlar kent peyzajında yol kenarları için tercih edilen ağaçlar değildir, bununla birlikte varolan topçamları budayarak kaldırım kullanımına uygun hale getirmek hem ağaçları korumak hem de yeni ağaç ekim sayısından tasarruf etmek adına tercih edilmelidir. Tüm bulvar boyunca kaldırımlarda dikilmesini önerdiğimiz ağaç bir akasya türü olan “Robinia pseudoacacia”dır.

Özellikle ticari işlev yüklenen binalarda karşılaşılan tabela yoğunluğu binalarda barınan işlevleri anlatmaktan öte yoğun bir görsel kirlilik yaratmakta, yayalar ve araçlar için ise dikkat dağıtan ve kentsel estetiği zedeleyen bir durum oluşturmaktadır. Tabela kullanımı konusunda acil bir yönetim planı ihtiyacı ve kalıcı bir yönetmelik oluşturmak zorunluluğu vardır. Bulvara bakan bina cephelerinin zemin üstü çıkma kotları üzerinde kalan sağır cephe parçaları tabelalardan arındırılmalı, tabelalar insan sağlığı için tehlike içermeyecek yüksekliklerden aşağıda yerleştirilmemelidir. Cephelerde bina zemin katları dışında tabelalandırmaya sadece saydam zeminler üzerinde ve belli sınırlar içerisinde kalınacak şekilde izin verilmelidir. Saydam zeminler üzerine yapılan işaretlemelerde ise yüzeyin saydamlığı değiştirilmemelidir.  İşhanları ve belli iş hacmi yoğunluğuna sahip yapılar için kaldırım üzerinde, boyutları ve yazı karakteri ve büyüklükleri belediye tarafından belirlenecek bina rehberleri oluşturulmalıdır. Bulvar üzerindeki yapıların renkleri belirli bir renk kataloğu içinden seçilmelidir. 

BÖLGELER ÜZERİNE GENEL KARARLAR, GERÇEKLEŞME POTANSİYELLERİ VE TASARIM ODAKLARININ BELİRLENMESİ

Proje alanında bir kentsel peyzaj ve görsel tasarım bütünlüğü kurulması için bölgelerle ilgili aşağıdaki temel kararlar alınmıştır. Bu kararların uygulanma biçimleri ve ayrıntıları bölgeler üzerine yapılacak 2. Etap çalışmalarında ele alınmıştır

  1. BÖLGE (Nur Dikmen Caddesi kesişiminden, Urla Meydanı başlangıcına kadar olan kısım)

Bu bölgede bulvar ve yakın çevresine ilişkin alınan genel kararlar gereğince otoparklar kaldırımlardan uzaklaştırılacak ve otopark sayısını maksimize etmek için bulvar ortasına diyagonal olarak yerleştirilecektir. Minimum yol genişliği, bir bisiklet yolu+bir motorlu araç+park yeri düzenlemesi+bir motorlu araç+bir bisiklet yolunu içerecek şekilde bulunacaktır. Bunun dışında kalan bölümler mülkiyet sınırına kadar kaldırım genişliği olarak belirlenmiştir.

Kaldırımlar bulvar eğimine paralel eğimde ve bulvar ile hemzemin olarak inşa edilecektir. Kaldırım ile yapı eşikleri arasında kot farkı olan bölgelerde kot farkını gidermek için arada kalan bölgeye tasarım ekinde verilmiş olan bağlantı elemanları inşa edilerek, tüm yapıların benzer biçimde kaldırımla ilişkilendirilmesi sağlanacaktır. Bulvar ve yapılar arasında yükseklik farkının bulunmadığı ve bahçe kullanımının olmadığı durumlarda arzu edilen kaldırımda kullanılmış olan yüzey malzemelerinin yapı sınırına değin sürekli tutulması ve peyzaj bütünlüğünün sağlanmasıdır. Bu durum belediye tarafından teşvik edilmelidir.

Yol genişlikleri minimum düzeyde tutulduğundan ve kaldırımlara paralel park yapılmadığından yol yüzeylerinde yavaşlatıcı eleman kullanılmasına gerek yoktur.

Bina zemin katı dışında bulunan tüm sağır cepheler tabelalardan arındırılmalıdır.

Bina cephelerinin boyanmasında belediye tarafından belirlenecek olan renk skalası kullanılmalı ve cephe bütünlüğü sağlanması konusunda da mülkiyet sahiplerinin bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesinde yarar vardır.

Odaklar:

Analizlerimiz sonucunda bu bölgede peyzaj elemanları ile zenginleştirilip tasarım odağı olabilecek ve kentsel mekan nitelikleri yükseltilebilecek iki nokta saptanmıştır.

Bu noktalardan biri Kılınç İş Merkezi’ni bulvara bağlayan iki ara sokağın düzenlenmesi, diğeri ise Narince Sokak ve bulvar arasındaki üçgen bağlantının tariflediği adacıktır. Bulvar zemininin ve dokusunun bu iki odak noktasına akarak kent mobilyaları ve diğer peyzaj elemanları ile zenginleştirilmesi sonucu kamu kullanımına küçük de olsa iki nitelikli alan sunulabilecektir.

Bu bölgede dikkati çeken önemli başka bir potansiyel ise Bulvar, Polen Sokak, Kazım Karabekir Caddesi ve Meydan projesinin çerçevelediği alandır. Bu alanın ortasından geçen sokak (Yeni Otopark Sokak) yayalaştırılıp Kılınç İş Merkezinin arkasında kalan kafe ve restoran kullanımlarının kamusal mekana açılması sağlanabilir. Özellikle öğleden sonra ve akşamları, artan gölge olanakları nitelikli bir kentsel mekanın ortaya çıkmasını sağlayacaktır.  Yayalaştırılan sokak acil durumlarda ya da yükleme söz konusu olduğunda ve sınırlı saatlerde araç trafiğine açılabilir. Bahsedilen alanda halihazırda bir peyzaj projesi kısa zaman önce gerçekleştirilmiş olduğundan bu proje kapsamında potansiyeline ilişkin herhangi bir öneri getirilmemiş ve raporumuzda bir saptama olarak yer almıştır.

  1. BÖLGE (Umut Sokak başlangıcından Nur Dikmen Caddesi’ne kadar olan kısım)

Bu bölgede de kent merkezinin gelişimi, insan ve araç akışının artacağı gerçeği ve var olan kamu ve kültür işlevlerine olan ziyaretler dikkate alındığında, 1. Bölge ile mekansal bütünleşme önerimizin ana belirleyicisi olmuştur. 1. Bölgede bulvar boyunca kurgulanmış olan kaldırım-yol-park yeri ilişkisi bu bölgede de aynen devam ettirilecektir, dolayısıyla 1. Bölge için tasarlanmış olan bulvar kesiti bu bölgede de aynen geçerli olacaktır.

Yaptığımız analizlerden elde ettiğimiz en önemli sonuç, 2. Bölgenin potansiyel anlamda Urla kent merkezinin rekreasyon açısından kalbi olarak değerlendirilebileceğidir.  Bu bölgenin spor, kültür, park alanları ve bulvar arasındaki yaya ve araç ilişkilerinin rehabilitasyonu ve yeniden tasarımı sayesinde bir kamusal alanlar zincirine dönüşmesi, eğim ve ulaşım zorlukları nedeniyle birbirinden kopmuş olan bulvarın doğu ve batı yakasındaki iki bölgenin birbirine bağlanması mümkündür. Kent spor kompleksi, Urla Anadolu Lisesi ve çevresindeki yeşil alanlar, Hakan Çeken Kültür Merkezi ve karşısında, yani bulvarın batı yakasında yer alan ve plan önerisinde park ve oyun alanı olarak işaretlenmiş olan alanlar yaya akışı ile birbirine bağlandığında yaklaşık 70000 m2lik bir kamusal alan kente kazandırılmış olacaktır.

Odaklar:

Bu bölge tek bir tasarım odağı olarak görülebileceği gibi, birden fazla ama birbirleriyle bağlantılı tasarım odaklarının oluşturduğu bir kentsel tasarım problemi olarak da algılanabilir. Bu bağlamda detayları 2. Evrede belirlenmek üzere önerilerimiz:

  • Urla’yı İzmir-Çeşme otoyoluna bağlayan Nur Dikmen Caddesi üzerinde kent girişi algısının güçlendirilmesi açısından spor kompleksini çevreleyen duvarın bir kentsel cephe olarak yeniden düzenlenmesi, geceleri ışıklandırılması,
  • Yüce Sokak ve Bülent Baratalı Bulvarı arasında Urla Anadolu Lisesi’ni dikkate alan ve okul alanına paralel bir yaya aksının oluşturulması, bu yaya aksının kestiği alanın kamusal alan olarak rehabilite edilmesi;
  • Hakan Çeken Kültür Merkezi ve Vergi Dairesi önündeki alanın giriş plazası niteliğinde tek bir kamusal alan olarak düzenlenmesi, altının otopark olarak kullanılması ve bu kamusal alana engelli erişiminin sağlanması;
  • Hakan Çeken Kültür Merkezi önünde oluşturulan yeni plazanın merkezin doğusundaki kent spor kompleksine ve Urla Anadolu Lisesi’ne yaya erişimi ile bağlanması, merkezin doğusundaki yaya caddesinin peyzaj düzenlemeleri ile rehabilite edilmesi;
  • Hakan Kültür Merkezi’nin doğusundaki top çam ağırlıklı alanın teraslanarak açık hava etkinliklerinin de düzenlenebileceği bir yeşil alana dönüştürülmesi;
  • Hakan Çeken Kültür Merkezi’nin önündeki ve Anadolu Lisesi önündeki peyzaj tasarımı yapılmamış alanların bütünleştirilerek, lisenin kuzeyindeki yaya aksına ve yaya aksının kestiği kamusal alana bağlanması;
  • Kent Spor Kompleksi çeperinde yer alan ve imar planı önerisinde sosyal-kültürel tesis olarak belirlenmiş alana, Nur Dikmen Caddesi ile Kent Spor Kompleksi arasında kot farkı nedeniyle oluşan erişim sorununu da dikkate alan yeni bir spor salonu ve çevre düzeni önerisinin getirilmesi;
  • Kent Spor Kompleksi bünyesindeki kamusal alanların erişim ve rekreasyon olanakları değerlendirilerek yeniden tasarlanması, ve Urla rekreasyon merkezine dönüştürülmesidir.
  1. BÖLGE (Uğur Mumcu Kavşağı’ndan Umut Sokak başlangıcına kadar olan kısım)

3. Bölge için önerimiz bulvarın genel kurgusunun sürdürülmesi, trafik hızının artması ve yaya yoğunluğunun azalması nedeniyle kaldırımlar ve trafik şeritleri arasında bir kot farkının olmasıdır. Araçlar kaldırıma paralel park edebilmektedir. Kaldırım sınırı ve otopark şeridi arasında bisiklet yolu yer almaktadır. Bisiklet yolu kot farkıyla kaldırımdan, babalar yardımıyla otopark ve trafik şeridinden ayrılmıştır.

Odaklar:

Bölgede birbirini tamamlayan ve kent girişi imgesini güçlendirecek iki tasarım odağı öngörülmüştür. Bunlardan ilki Uğur Mumcu Kavşağı’nda halihazırda var olan refüj ve kavşak düzenlemesine yapılacak müdahale, diğeri ise bulvarın doğu yakasındaki yüksek taş duvarın kent girişi için simgesel bir eleman olarak değerlendirilmesidir. Urla’ya gündüz ve gece yaklaşımı dikkate alınarak, ışık, peyzaj ve grafik öğelerin yer aldığı bir kent girişinin tasarlanması hem bulvarın prestiji hem de kent belleği açısından önemli bir katkı olacaktır.

Künye
Proje Yeri: Urla, İzmir
Proje Tipi: Kentsel Tasarım
Proje Tipi Grubu: Kentsel Tasarım
İşveren: Urla Belediyesi
Proje Başlangıç Yılı: 2013
Proje Bitiş Yılı: 2014

Pin It
Mimar

Erdem Erten

Onurcan Çakır

Ebru Bingöl

Ahmet Çökelek

Dilek Ulutaş Duman