D-Zone Architects Ofisi

Tasarımcılar, projeyi anlatıyor:

2016’da kurulan D-Zone Architects’in ilk işi kendi ofislerinin renovasyonu oldu: 1960’larda inşa edilen Bağdat caddesi apartmanlarından birinde yer alan daire, esnek kullanımlara imkan veren ofis mekanına dönüştürüldü.

D-Zone Mimarlığın kendi ofisini tasarlama öyküsü uygun konumu seçmesi ile başladı: Ulaşım açısından kolay bir noktada bulunma gibi gerekliliklerin yanı sıra, “ruhu olan bir kent mekanı” arayışı en belirgin etken oldu. Konumun seçilmesinden sonra, bu ruhu içeri taşıyan (içeride de yansıtan) bir mekan arayışına yönenildi ve Cadde’ye bakan, müdahalelerle dönüştürülmüş de olsa, yapıldığı dönemin izini taşıyan bir binada yer alan daireye karar verildi.

Sonrasında, ofisin mevcut ve gelecekte planlanan ölçeği dikkate alınarak; çalışma yöntemleri belirlenerek istenilen sorular soruldu: Son derece ağır, klasik detaylara sahip bir konut değişen çalışma şekillerine ayak uydurmak isteyen, altyapısını bu yönde kurmak bir Mimarlık ofisine nasıl dönüşebilirdi? Bu dönüşüm bütçe-zaman-yapılabilirlik ölçütleri eklendiğinde nasıl bir senaryo ortaya çıkacaktı?

Tasarım, bu sorunun yanıtları ve var olan mekanın koşulları/sundukları arasındaki uzlaşma ile geliştirildi:

8-10 kişilik bir ekip için sabit masa düzenine ek olarak ofisin mutfağı, toplantı odaları, açık toplantı alanlarının da çalışma alanı olarak kullanılması hedeflendi. Hareketli bölücü ile ayrılan iki adet toplantı odası, birleştiğinde büyük bir toplantı odasına ya da eğitim ve etkinlik alanına dönüşebilen bir alan olarak tasarlandı.

Mekanın özünde olan, ancak koyu renkli dekorasyonla yok edilmiş doğal ışığın akışkan geçişlerle ve şeffaf yüzeyler sayesinde tüm mekanda hissedilebilir olması tasarımın en önemli ölçütlerinden biri oldu. Bu kriter, aynı zamanda enformel toplantı alanı olarak da kullanabilen mutfak ve danışma bölümünün arkasındaki boşluklu duvar yüzeyi, toplantı odalarının şeffaf doğramaları, Cadde cephesindeki stüdyoda yapılan yüzey boşaltmaları ile elde edildi.

Stüdyo alanındaki ahşap parke korundu, diğer alanlarda kırım ve tesviye işlemlerini en az indirgemek için mevcut seramik döşeme üzerine epoksi ve halı uygulaması yapıldı. Stüdyo bölümünde parke döşemenin korunması kararı ile elektrik ve veri altyapısı tavanda kurgulandı. Mekandaki renk seçimleri, yüzeylerin hacimsel etkisini azaltmayacak sadelikte ve yeni kurulan bir ofisin dinamikliğini yansıtacak canlılıkta seçildi.