Vural Evi

1990’larda inşa edilen konut yapısının fonksiyonel ve tasarımsal eksikliklerinin tamamlanarak günümüz koşullarına cevap veren bir yaşam alanı ortaya koyma müdahaleleri projenin kapsamını oluşturdu.

Üç katlı Vural Evi’nde ev sahiplerinin birlikte vakit geçirmelerine fırsat veren ortak alanlar zemin katta, yatak odası ve çalışma odası gibi özel alanlar ise üst katlarda kurgulandı. Bahçeye açılan zemin katta; salon, şömine odası ve yemek odası bir arada düşünüldü. Bu katta yer alan aile odası, aynı zamanda hem spor odası hem de mutfağa açılarak mekansal süreklilik sağlandı. Personel odası, yine ortak kullanımın yoğun olduğu zemin katta planlandı.

Projede, zemin katı üst katlara bağlayan merdiven kullanım açısından elverişsiz, görsel açıdan yetersiz olması nedeniyle yıkılarak yeniden tasarlandı. Ebeveyn odası, kendi içinde giyinme odası, banyosu ve dinlenme alanıyla beraber bir süit olarak orta katta planlandı. İki çocuk odası, bakıcı odası ve banyo yine bu katta yer aldı. Okuma odası, salona bu kattan bakan açık bir mekan olarak kurgulandı. Geniş çalışma odası ve iki misafir odası  ise çatı katında planlandı. 

Gri ve beyaz renk paletinin hakim olduğu yaşam alanında doğal taşlara sıklıkla yer verildi. Evin geneline hakim ahşap kaplama kullanımıyla, sürekli bir algı yaratıldı.  Öte yandan bu yalın geçişlerin arasında; sanat eserleri ve birtakım mobilya, aydınlatma ve dekoratif objeler ile renkler ön plana çıkarıldı. Şahin Demir ve Ozan Oganer, Emre Namyeter ve Hasan Pehlevan, Mira Oran, Hande Uğur, Burcu Filiz ve Nconen, yaşam alanında işlerine yer verilen sanatçılar arasında yer aldı.

Geniş açıklıklarıyla iç ve dış mekan sınırlarının ortadan kalktığı yapıda, söz konusu renk tonları ve malzeme tercihi dış mekanda da kullanıldı. Projeye eklenen havuzla birlikte, bahçesiyle yaşayan bir yaşam alanı kurgulanmaya çalışıldı.