İstanbul TV ve Radyo Kulesi (Küçük Çamlıca Televizyon Kulesi)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2011 yılında açtığı fikir yarışması ile projelendirilen yapı Melike Altınışık Architects (MAA) tarafından tasarlandı.Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:
Doğal güzelliklerin içinden dinamik ve organik bir form olarak yükselen, fütürist bir karaktere sahip bir yapı bu. Tasarım sürecinin temelinde; bulunduğu yerle kurduğu güçlü ilişki yatıyor. Projenin tasarım hikayesi Küçük Çamlıca Korusu’nda var olan park yürüyüş yolunun, doğal zeminden ince bir çizgiyle ayrılıp giriş kütlesine bağlanarak üst örtüde Adalar-Kadıköy manzarasına bakan seyir yoluna dönüşmesiyle başlıyor.
İstanbul TV ve Radyo Kulesi, aslında doğasının bir yansıması. Bulunduğu topografya, yapının formuna yansıtıldı. Kule tasarımının girdilerinin başında hâkim rüzgar yönü, manzara odakları ve iletişim sistemlerinin ana taşıyıcı ile kurduğu güçlü bağ yer alıyor. Herhangi bir kent dokusundan bağımsız bir duruşu var. Gözün pek alışık olmadığı, organik bir yapısı var. Aslen kendi içinde bir simetri aksı var. Önü-arkası yok, simetrinin aksını kullanarak manzaraya göre deforme olma durumu var. Asya’ya bakan yüzü farklı, Avrupa’ya dönük olan kısmı başka.
Doğa ve manzara odaklı bir serüven sunuyor. Yapının bize sunduğu beş farklı manzara serüveni var. Tepenin doğal dokusunun sürekliliğinin sağlandığı, topoğrafya ile bütünleşik bir üst örtü altında yer alacak şekilde podyumun içinde barındırdığı fonksiyonların ve ilgili kamusal alanların tasarlanmasında mimari açıdan tanımlayıcı önemli bir rol oynuyor. İçinde bulunduğu korunun sunduğu doğal peyzajda yer alan kamusal alanlarla birlikte kule içine entegre edilen halka açık fonksiyonlar sayesinde önemli sosyo-kültürel aktivitelerin gerçekleşmesine olanak sağlayacak, İstanbul’un gökyüzüne taşındığı, değişik kotlarda birbirinden farklı İstanbul seyir tecrübeleri sunan bir yaşam üstüne dönüşümü mimari açıdan tasarıma yansıtıldı.
Giriş katı, deniz seviyesinden 220 metre yüksekte. İstanbul, Çamlıca Korularına yayılmış anten kulelerinin tek yapıda birleşerek, çağdaş iletişim sistemlerinin 369 metre yüksekliğinde hayat bulacağı Çamlıca TV ve Radyo Kulesinin giriş kütlesi, halka açık fuaye, kafe, sergi ve medyatek alanlarını içinde barındıracak. Kulenin iki yanında yükselen “Panorama Asansörler”, monolotik gövdeyi hem besleyen hem de ikiye ayıran mimari elemanlardır. Ziyaretçiler, panorama asansörleriyle 180 metre boyunca hem bir yanda tarihi yarımada diğer yanda Karadeniz kıyılarına uzanan dikey bir seyahat tecrübe edecek hem de İstanbul’u deniz seviyesinden yaklaşık 400 metre yükseklikte seyir ve restoran katlarından izleme imkânı bulacak.
Mimari tasarımı ve yapım metodolojisi açısından ileri mühendislik teknikleri gerektiren bu özgün projede tüm malzeme seçimlerinde yapım süreçleriyle uyum sağlayacak özellikleri içermelerine özen gösterildi. Cephe tasarımının özgün karakteri gereği ve rüzgar tünel testi sonuçlarından gelen verilerde tasarıma eklendiğinde seçilen cephe malzemesi beton içerikli özel üretim GFRC panellerinden oluşuyor. (GFRC: Glass Fiber Reinforced Concrete / Cam elyafıyla güçlendirilmiş, beton paneller)
Telekomünikasyon kulesi ile Çamlıca tepelerinde, bir gecekondulaşma misali, yıllar içerisinde dağınık halde sayıları artan, onlarca kuleden yayın yapan 80 adet FM Radyonun tek yapıda toplanmasıyla görüntü kirliliğinin ortadan kaldırılmasının yanında radyasyon salınımı da minimuma indirilecek.