Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi
Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi cephe ve iç mekan tasarımı GC Mimarlık tarafından yapıldı.Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:
Ortaköy Kültür Merkezi, Ortaköy’ün Boğaz Kıyısına çizgisine dik inen Dereboyu Caddesi üzerinde köşe bir parselde bulunuyor. Mevcut bina 1998 yılında hizmete girmiş 2004 yılında yenilenmişti. Ancak binanın yapısal ve mekansal problemleri nedeni ile daha kapsamlı bir yenileme programı gündeme geldi. Bu yenileme programı oluşturulurken mevcut problemlerin giderilmesi esas alındı.
Mevcut binanın ciddi izolasyon problemleri bulunuyor. Ayrıca deprem ve yangın güvenliği açılarından da mevcut yönetmeliklere uymadığı tespit edildi.
Yapısal problemlerin yanı sıra mekansal olarak da güncel ihtiyaçları karşılamakta oldukça eksik kaldığı rahatlıkla gözlemlenebilir.
Güncel olarak, tüm dünyada, özellikle kültürel faaliyetlere ev sahipliği yapan binalar, özellikle tüm bölge sakinlerine ulaşmayı hedefler. Davetkar, güncel, güzel, heyecan verici, dünyadaki çağdaşlarına ayak uyduracak ve belki de en önemlisi herkesin burada kabul göreceğini kendi üzerinde gösterecek şekilde şeffaf tasarlanıyorlar. Yakın fiziksel çevresiyle bütünleşiyor, özellikle yine kamusal alanlar olan sokaklar ile daha etkin bir ilişki kuruyor, daha çok insana ulaşmaya çalışılan, yoğun kentsel doku içerisinde yer alan böylesi kültür merkezlerinde, hedef ayırt etmeksizin tüm bölge sakinleri kültürel/sanatsal etkinliklere maruz bırakılıyor.
Bu tespitler çerçevesinde, mevcut bina cephesinin, özellikle sokak kotunda yer alan zemin ve asma katları, tamamen dışarıya açıldı. Ortaköy Dere Çıkmazı sokağının dar ve hiçbir yeşil öğe taşımaması nedeniyle binanın bu sokağa bakan geniş cephesi sokağa tamamen açılarak sokak genişlemesi sağlandı. İki kamusal alanın, mekânsal olarak entegre edilmesi hem bina içerisinde kalan işlevlerin, hem de sokağın zenginleşmesine olanak veriyor. Özellikle hiçbir yeşil öğe taşımayan sokağın bu sorununun, başka hiçbir yer olmaması nedeniyle bina cephesinde ve giriş katında çözümlenmesi yoluna gidildi. Bu entegrasyon içerisinde sanat eylemlerinin sunulması ile kamuya açık kültürel etkinlik tanımı, mekânsal olarak da karşılığını bulmaktadır.
Tiyatro salonunu en üst iki kata alınarak, sahne ve sahne arkası kısımları arka cepheye taşındı. Böylece teknik olarak zorunlu olarak cepheye dayanan yeni çekirdek dışında kalan alan tümüyle serbest bırakıldı. Bina cephesinde, Dereboyu caddesine dikkat çekici bir açıklık sağlanarak, oldukça yoğun araç ve yaya trafiğine sahip aksa, mekânsal olarak da eklemlendi.
Binadaki tüm faaliyetlere, zemin katta yer alan, asma kata da taşan sergi salonu ve kitap/kafe ile desteklenen ana fuaye alanından geçilerek ulaşılması planlandı. Bu şekilde, binanın daha önceki halinde olmadığı biçimde, binaya aynı noktadan girilmesinin planlanması ile herkesin, heyecan verici kültürel hareketlilikten paylarına düşeni alması ve renkli karşılaşmaların yolu açılıyor.
Cephe tasarımında yukarıda değinilen ana ilkeler çerçevesinde, mevcut cephenin geçirgenliğinin arttırılması için, duvarlar kaldırılarak duvarlar kaldırıldı. Cumbalar arası alanlar yeşil öğenin taşıyıcısı olarak kullanıldı. Tasarımda kullanılan mesh kaplama, zaten oldukça kalabalık bir cephe düzenine sahip sokağın içerisinde sakin kalma gayretine gayet iyi cevap vermektedir. Ayrıca oldukça yüksek binayı fonksiyonel olarak da ayırt etmeye yardımcıdır. Genişletilmiş metal kaplama, zemin katlara üst katlarda yer alan tiyatro salonu için de taşıyıcı kaide olarak okunmaktadır.
Yeni cephe tasarımı, komşu parselde bulunan tarihi eser ahşap yapının yanında homojen cephesiyle fon oluşturarak bu esere dikkat çekmektedir. Cephe de ki cumba hizası da bu kaplama sayesinde tarihe eser yapının cumba hizasına çekilerek, tarihsel referansları da taşımaya devam edecek.
Oldukça iddialı üst sahne katları cephe tasarımı, binanın mevcut yüksekliğinin parçalanarak, yansıtıcı yüzeyler kullanılarak, algısal olarak ağırlığın azaltılması amacına hizmet ediyor. Ayna kaplamalı lameller oldukça teknolojik bir algı yaratarak kamusal binaların Türkiye ölçeğinde görülen nispeten sönük cephe düzenlerine iddialı tezat oluşturuyor.
Sonuç olarak, işlev ve cephe tasarımında güncel tasarım örneklerini yakalayan, kullanıcısına dünya standartlarında bir mekân deneyimi sunan ve tarihsel olarak değişik dönemlerde yıldızı tekrar tekrar parlayan Ortaköy için yeni bir atılım / açılım taşıyıcısı olarak hizmet edecek bir bina tasarımı elde edebildi.