Ariana Sustainable Luxury Lodge
MArS - Mimarlar'ın tasarladığı Ariana Sustainable Luxury Lodge Uçhisar, Nevşehir'de yer alıyor.Ofis projesini anlatıyor:
"Uçhisar yerleşmesinin kuzey ucundaki proje arsası dört yönde zengin bir panoramaya açılmaktadır: Güneyde kalenin ve eteğindeki yerleşmenin etkili silueti, diğer üç yönde ufka, Ercyes'e, Kızılırmak'a ve çevredeki doğal oluşumlara uzanan, arada hiç bir görsel engelin bulunmadığı perspektifler. Proje arsası kentin koruma amaçlı yeni imar planında da yapılaşmaya açık son nokta olarak tanımlanmıştır. Mülkiyet kapsamında kalan bir arazi kesimi ise doğal sit alanında kalmakta olup tesisin peyzaj ve rekreasyon alanı olarak düzenlenmesi öngörüldü.
Arazide iki küçük tescilli yapı kalıntısı ve yapılan temizleme ve sondaj çalışmaları sonunda ortaya çıkarılan kayaya oyulu basit tarımsal kullanım mekanları bulunmaktadır. Bunların tespit ve analizleri yapıldı ve yeni tasarımda veri olarak dikkate alındı.
Kaleden başlayıp Uçhisar yerleşmesinin kuzey yamacı boyunca alçalan, proje alanında tekrar hafifçe yükseldikten sonra kuzeydeki düzlüğe ve Kızılırmak'a doğru alçalmaya devam eden topografya çok karakteristik bir kentesl siluet tanımlamaktaydı. Yükselen, sonra alçalan, proje alanında tekrar hafifçe yükselip yine alçalan ve dinginleşen bu topografik oluşum tasarımcılarda birbirini izleyen crescendo ve decrescendo'ların yer aldığı bir müzikal temayı çağrıştırdı. Tema aynı zamanda kalenin hakim unsur olduğu yerleşmenin majör akoruna proje arsasında verilen bir karşılığı, bir contrapunto'yu da içeriyordu. Ariana projesi bu kontrapunto'yu, son karşı akoru seslendirecek, oluşturduğu yeni siluette ve kendi içinde Uçhisar yerleşmesinin melodik yapısını ve çeşitliliğini barındıracaktı.
Başka veriler ve hafıza izleri bu akorun sesini ve rengini etkiledi: 1960'lı yıllardan beri yöreye ve Uçhisar'a yapılan ziyaretlerin izleri: sade, tarımsal kimliğini taşıyan mütevazı bir yerleşme, bu yıllardan kalma fotoğraflarda söz konusu kimliği yansıtan siyah-beyaz görüntüler; aynı yıllarda yönetmen Paolo Pasolini'nin çektiği Medea filminin siyah beyaz karelerindeki Uçhisar, başroldeki Maria Callas'ın etkileyici silueti ve arka plandaki kent ve çevre doğası görüntüleri... Bu sekanslardaki ön plan – arka plan ilişkileri tasarım için özellikle ilham vericiydi. O yıllardan bugüne kadar olan değişimler, bunların katmanlaşması, Kapadokya'daki mimarilerin çoklu özü, bu küçük alanda yapılacak tasarımın kimliğine karar verme sürecinde gündeme geldi.
Ve sonunda farklı kimliklerin bir arada yer aldığı hibrid bir aglomerasyon önerisi çıktı: Restore edilen taş yapılar, bunlara eklenen ve eklemlenen yeni taş-çelik-ahşap uzantılar, ön planda bütünden kopuk küçük, basit taş kütleler: basit tarımsal yapıların hafızasını taşıyan, farklı taş dokusuna sahip, eğik çatılı birimler; uzaktan uzağa Laugier'nin ilksel kulübe alegorisini içeren tipolojiler. Bunların arasında dar iç sokaklar dolanır ve yerleşmeyi iç geçitler aracılığıyla bir yandan giriş mekânına, öte yandan kuzeydeki sakin peyzaj alanine bağlar. Yerel bağ imgesi bu peyzajın ana temasıdır. Yerleşmeden tesise ulaşan ve burada son bulan yol ise Kapadokya yerleşmelerinin geleneksel yol – yapı ilişkisini sürdürür: yapı ve dış duvar yola bitişiktir; küçük bir kat çıkması giriş kapısını korur, yerini belirler. Küçük yerleşkenin hibrid ve bir ölçüde 'savruk' kurgusuna karşılık eksiksiz bir detaylandırma farklı yapı öğelerinin ve malzeme birleşimlerinin yapısal çözümünü tarif eder.
Bu yorumlama ve yenilikçi mimari yoğun tartışma ve itirazlara neden oldu. Tasarımın ezber bozucu yaklaşımı, tecimsel kaygıların yanı sıra etkiliydi. Uzun bir mesleki ve hukuki mücadele süreci yaşandı. Gerek koruma kurulu, gerekse hukuki süreçte görüş ve karar sahibi olan merciler projenin niteliğini, ciddiyetini ve meşruiyetini kavradılar ve yasal dayanaklara sahip olarak gerçekleşmesini mümkün kıldılar. Bu sürecin sonunda ve çok titiz bir uygulama ile kullanıma açılan Ariana yöredeki turizm tesisleri ve mimari kabuller açısından yeni bir anlayışın ve yeni bir standart anlayışının da temsilcisidir."